Ingilizcede a ve an ile ilgili örnekler

İngilizcede belirli ve belirsiz artikeller, bu dilin temel gramer kavramlarını öğrenenler için büyük bir sorun oluşturur. Çünkü“a”, “an”, “the” kullanımının Türkçede bir karşılığı olmadığı gibi benzer yapılar da yoktur. İleri seviyede İngilizce öğrenmiş olanlar bile artikeller konusunda sıklıkla hata yapabilir.

İngilizcede artikellerin konu anlatımı iki ana başlıkta değerlendirilir: belirsiz artikeller (“a” ve “an”) ve belirli artikel (“the”).

Siz de kendinizi İngilizce artikeller konusunda eksik hissediyorsanız ve birkaç faydalı ipucuna ihtiyacınız varsa okumaya devam edin. Bu yazımızda“a”, “an” ve “the” farkını açıklayıp örneklerle pekiştireceğiz. Hadi başlayalım :)

Indefinite Article (Belirsiz Artikel): “A”/“An” Kullanımı

“A” ve “an” kullanımı, sayılabilen tekil isimlere hastır. Çoğul veya sayılamayan isimlerle “a” ve “an” kullanılmaz. “A” sessiz harfle başlayan kelimeler, “an” ise sesli harfle başlayan kelimeler için kullanılır. Örnek:

Jack is a lawyer.
(Jack bir avukattır.)

I have an amazing idea.
(Harika bir fikrim var.)

İpucu: İsimlerden önceki “a”/“an” kullanımı tamamen o ismin nasıl okunduğu ile ilgilidir.

Örneğin “u” harfi sesli harf olmasına karşın “uniform” kelimesi “yuniform” şeklinde okunduğundan “a” artikeli ile kullanılır.

My cousin wears a uniform to school.
(Kuzenim okula giderken bir üniforma giyiyor.)

Diğer bir örnek olan “h” harfi ise sessiz harf olmasına rağmen “honest” kelimesi “anıst” şeklinde telaffuz edildiğinden “an” artikeli ile kullanılır.

He seems to be an honest person.
(O, dürüst bir insana benziyor.)

“A” ve “An” Kullanımı ile İlgili Örnek Cümleler

Poland is a country.
(Polonya bir ülkedir.)

My father is a successful businessman.
(Babam başarılı bir iş adamıdır.)

My boss has a unique car.
(Patronumun eşsiz bir arabası var.)

Byha is an SEO specialist.
(Byha bir SEO uzmanıdır.)

Definite Article (Belirli Artikel): “The” Kullanımı

“The” kullanımındaki temel kural belirli bir varlıktan söz etmemizdir ve bu tekil/çoğul veya sayılabilir/sayılamayan olabilir. Şimdi bu temel farkı örneklendirelim.

A police officer came to the crime scene. A witness told everything he saw to the police officer.
(Bir polis memuru suç mahalline geldi. Bir tanık gördüğü her şeyi polis memuruna anlattı.)

Burada ilk kez kendisinden bahsederken belirsizlikten dolayı “a” kullanılır. Ancak ikinci cümlede artık belirli bir polis memurundan bahsedildiği için “the” kullanırız.

Did you find a clue?
(Herhangi bir ipucu buldun mu?)

Did you find the clue?
(Bahsettiğin ipucunu buldun mu?)

“The” Kullanımı ve Örnek Cümleler

Şimdi de bu artikelin geniş kullanım alanını 10 madde hâlinde inceleyelim.

1. Dünyada veya ortamda tek olan varlıklarla kullanılır.

The Earth revolves around the Sun.
(Dünya Güneş’in etrafında döner.)

The capital of France is Paris.
(Fransa’nın başkenti Paris’tir.)

2.   Diyaloğun geçtiği ortamdaki nesnelerle kullanılır.

Can you open the window please?
(Lütfen pencereyi açar mısın?)

Shall we take the lift to go upstairs?
(Yukarı çıkmak için asansörü kullanalım mı?)

3.   “Radio”, “theater”, “cinema” gibi bazı isimlerle kullanılır.

Why don't we go to the theater tonight?
(Bu gece neden tiyatroya gitmiyoruz?)

4.   “The” sayılabilen bir isimle kullanıldığında, o türün tamamını ifade edecek şekilde kullanılır.

The strawberry is the sweetest fruit on earth.
(Çilek dünyadaki en tatlı meyvedir.)

The elephant is my favorite animal.
(Fil, benim en sevdiğim hayvandır.)

5.   İngilizcede “en” anlamını veren “superlative” yapısı ile kullanılır.

This is the most unforgettable day of my life.
(Bu, hayatımın en unutulmaz günü.)

Tarkan is by far the best singer in Turkey.
(Tarkan, Türkiye'de açık farkla en iyi şarkıcıdır.)

6.   “Countryside”, “sky”, “sea”, “ground” gibi belli başlı yer isimleri ile birlikte kullanılır.

The future is in the skies.
(İstikbal göklerdedir.)

Do you live in the city or in the country?
(Şehirde mi yoksa kırsal kesimde mi yaşıyorsun?)

7.   Adlaşmış sıfatlarla kullanılır.

The poor (people) are getting poorer and the rich (people) are getting richer day by day.
(Günden güne fakirler fakirleşmeye, zenginler zenginleşmeye devam ediyor.)

The sick are being taken care of.
(Hastalara bakılıyor.)

8.   Bir olayın şarta bağlı olduğunu bildiren karşılaştırma cümlelerinde kullanılır.

The less, the better.
(Ne kadar az, o kadar iyi.)

9.   Enstrüman ve icatlarla kullanılır.

She can play the guitar very well.
(Gitarı çok iyi çalabilir.)

The mobile phone is the most significant invention of modern times.
(Cep telefonu, modern çağların en kayda değer icadıdır.)

10.   Deniz, okyanus, dağ sıraları ile kullanılır.

The Black Sea is full of small fish.
(Karadeniz küçük balıkla doludur.)

We went up to the top of the Alps.
(Alplerin zirvesine çıktık.)

No Articles:“A”, “An”, “The” Kullanılmayan Yerler

İngilizcede bazı isimler “a”, “an” ve “the” artikelleri olmadan kullanılır. “No articles” olarak ifade edilen bu isimler aşağıdaki gibidir:

• Spor kategorileri
• Göl, dağ ve ada isimlerinin çoğu
• Ülke isimleri (“the USA”, “the UK” gibi “Kingdom”, “States”, “Republic” içeren ülke isimleri istisnadır)
• Şehir, kasaba, cadde ve yol isimleri
• Dil (lisan) isimleri
• İsim + numara kullanımlarında (örneğin “Room 9” veya “Gate 19”)

Sonuç

Bu yazımızda belirli ve belirsiz artikeller olan “a”, “an” ve “the” kullanımını ipuçları ve detaylı örneklerle ele aldık. Aklınızda artikeller konu anlatımıyla ilgili net bir resim oluştuğunu umuyoruz.

Burada anlatılan teorik bilgilerin farklı örnekler ve kullanımlarla pekiştirilmesi gerekir. Bunun için, artikellerin kullanıldığı konuşmalar ve hikâyeler mutlaka değerlendirilmelidir.