Aklımda fikrimde hep sen varsın söz yazarı

Türk Sanat Musikisi'nde ona "Mendilli Şarkıcı" diyorlar. O da kabul ediyor. Espriyle "Mendilim benden meşhur" diyor. Mustafa Keser, ülkenin en değişik alaturka sanatçısı. Konservatuvar eğitimi almadığı halde ondaki Türk Musikisi dehasını görenler, konservatuvarda hoca yaptılar.
Keser, Elazığ'ın Maden ilçesinde doğdu.
İlk ve Orta tahsilini Maden'de lise tahsilini Diyarbakır "Ziya Gökalp"-Sivas "4 Eylül Lisesi"'nde yaptı ama, askerlik görevi için geldiği İzmir, O'nun hayatında derin izler bıraktı. Bu güzel kentten büyük çıkış yaptı, şöhret oldu.

EN GENİŞ REPERTUVAR ONDA

Onu tanıyanlar 1000'in üzerinde şarkı bildiğini ve Türkiye'nin gelmiş-geçmiş en büyük repertuvara sahip sanatçı olduğunu belirtiyorlar ama o tevazuyla, "Fazla şarkı biliyor olmam önemli değil.
Türk Müziği'nde ayrı bir isim yarattıysam ne mutlu bana" diyor. Keser, inanılacak gibi değil ama 5 yaşındayken saz çalmaya, şarkı söylemeye başlar. Hem de Elazığ Valisi'nin davetli olduğu bir gecede, "Derdimi anlattım, ıssız geceler aya ve kalbim yine üzgün, seni andım da derinden" gibi klasikleri başarıyla okuyarak herkesi şaşırtır. Çok iyi saz ve keman çalmayı, sanat kabiliyetleri yüksek ailesinden, özellikle babasından öğrenir.
Liseden sonra tahsiline devam edemediği için kendine müziği meslek olarak seçer. Bu nedenle İstanbul'a gider.
Zaman zaman çeşitli şarkıcılara eşlik eder. Zaman zaman da kendi çalıp şarkı söyleyerek gazinolarda çalışır. Daha sonra askerliği dolayısıyla İzmir'e gider. Burada da kendine müzik camiasında iyi bir yer edinmesi sebebiyle askerden sonra İzmir'e yerleşir.

ÜSTATLARDAN HER ŞEYİ ÖĞRENİR

Keser, 17 yıla yakın kaldığı İzmir'de, birçok ses ve saz sanatçısı üstatlarıyla (Bekir Sıtkı Sezgin, Cinuçen Tanrıkorur, Kadri Şençalar, Ercüment Batanay, Müzeyyen Senar, Zeki Müren ve Muazzez Abacı gibi) birlikte çalışır. Zaman içerisinde onlardan çok bilgiler edinir.
Ayrıca yaylı tambur, mızraplı tambur, buzuki, piyano gibi birçok sazı da çalmasını öğrenip komple bir müzisyen olur.
Hem sanatçı, hem şoför
1982 yılına kadar geçen süre içerisinde müzikten kazandığı para yeterli olmadığından ilave olarak başka işlerde çalışır.
Çiğli Askeri Hava Üssü'nde 4 yıl memuriyet, minibüs ve taksicilik, market işletmeciliği gibi... Manolya Bahçesi'nde Zeki Müren'e saz çalıp, programdan sonra Fuar Basmane Kapısı'nda, "Haydi taksi" diye şoförlüğe soyunduğunu bilirler. Kimi zaman Manolya'da Zeki Müren'e, hemen karşıdaki Ekici Över'de Muazzez Abacı'ya keman çalar, İbrahim Tatlıses'e de sazla eşlik ederdi. 1982 yılında yine TRT Kurumu'nun açtığı yetişmiş sanatçı sınavında bu kez Türk Sanat Müziği dalını kazanır ve İzmir Radyosu'nda ses sanatçısı olarak göreve başlar. Ancak 1989 yılında istemeyerek de olsa TRT'den ayrılıp İstanbul'a yerleşir.

ŞOV, YILLARDIR SÜRÜYOR

Mustafa Keser, 10 yıl kadar dini musikiyle de uğraşır.
1995 yılında, dünyada ilk defa yapılan bir programa imza atarak bir televizyonda "Mustafa Keser ve İstekleriniz" isimli canlı olarak yayınlanan şarkı istekleri programına başlar.
Daha sonraki yıllarda bu program "Mustafa Keser Sizlerle" ismi altında devam eder. Altın Kelebek, Magazin Gazetecileri Derneği ve benzeri birçok müzik ödülü kazanır. Uzun yıllar süren sanat hayatında, bir 45'lik, bir Longplay ve çeşitli kasetler çıkarır. En ünlü ve yıllardır dillerde pelesenk haline gelen "Aklımda fikrimde sen varsın" şarkısının sözleri şöyle:

Aklımda fikrimde hep sen varsın
Rüyalı hülyalı gözlerin var
Sevmemek mümkün mü güzelim seni
Beni kahreden o gözlerin var
Aklımda sen fikrimde sen
Sevgimi nasıl söylesem
Sen benim tek tutkum son umudumsun
Beni kahreden o sözlerin var
Sevdan hep çileli serimdedir
Yerin kalbimde çok derindedir
Ne olur naz edip üzme beni
Nerde olsan gönlüm seninledir
Gönlüme bir girsen
Sevgimi bir bilsen
Hasreti bir silsen
Ne olurdu?