Show
İnternet sitemizde yer alan içerikleri daha etkin bir şekilde kullanabilmenizi sağlamak ve ziyaret deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanıyoruz. Çerezlerle ilgili detaylı bilgi için Aydınlatma Metnimiz The cookie settings on this website are set to "allow cookies" to give you the best browsing experience possible. If you continue to use this website without changing your cookie settings or you click "Accept" below then you are consenting to this. Close 1/10 KULLANMA TALİMATI OZAPRİN RAPİD 5 mg ağızda çözünebilir tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir ağızda çözünebilir tablet etkin madde olarak 5 mg olanzapin içerir. Yardımcı maddeler: Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı), kalsiyum silikat, düşük sübstitüe hidroksipropil selüloz, krospovidon, aspartam (E-951), portakal aroması, muz aroması, silika kolloidal anhidrus, magnezyum stearat Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz. Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz. Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız. Bu kullanma talimatında: 1. OZAPRİN RAPİD nedir ve ne için kullanılır? 2. OZAPRİN RAPİD’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. OZAPRİN RAPİD nasıl kullanılır? 4. Olası yan etkiler nelerdir? 5. OZAPRİN RAPİD’in saklanması Ba lıkları yer almaktadır. 1. OZAPRİN RAPİD nedir ve ne için kullanılır? OZAPRİN RAPİD 28 adet ağızda çözünebilir tablet içeren PA/PVC/Alu-PETP/Alu blister ambalajda takdim edilmektedir. OZAPRİN RAPİD tabletler, sarı renkli, yuvarlak, yassı, kenarları eğimli tabletlerdir. OZAPRİN RAPİD olanzapin adlı etkin maddeyi içerir. OZAPRİN RAPİD antipsikotikler adı verilen bir ilaç grubuna aittir ve aşağıdaki durumların tedavisinde kullanılır: Gerçekte olmayan şeyleri duymak, görmek veya hissetmek, yanlış inanışlar, anormal şüphecilik, içine kapanmak gibi belirtilerin eşlik ettiği bir hastalık olan şizofreninin tedavisinde kullanılır. Ayrıca bu hastalığı yaşayan hastalar kendilerini depresif, endişeli veya gergin hissedebilirler. Heyecan ve coşku hali durumları görülen, orta ve şiddetli manik dönemler, OZAPRİN RAPİD’in manik dönemde (heyecan veya coşku belirtileri olan durum) olanzapin tedavisine cevap veren bipolar bozukluğu (ruhsal durumdaki zıt yönlü değişiklikler) olan hastalarda, bu belirtilerin tekrar oluşmasını önlediği gösterilmiştir. 2/10 OZAPRİN RAPİD benzer durumların tedavisi için hekimin uygun gördüğü durumlarda 13-17 yaş arasındaki ergen hastalarda da kullanılabilir. 2. OZAPRİN RAPİD’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler OZAPRİN RAPİD’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ Eğer, olanzapine veya bu ilacın içeriğindeki diğer maddelerden herhangi birine karşı alerjikseniz (aşırı duyarlılığınız varsa). Alerjik reaksiyon döküntü, kaşınma, yüzde şişme, dudaklarda şişme veya nefes darlığı şeklinde tanınabilir. Bunlardan herhangi biri olursa doktorunuza danışınız. Eğer, daha önceden çeşit göz tansiyonu (glokom gibi) tanısı konulmuş göz problemleriniz varsa. OZAPRİN RAPİD’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ OZAPRİN RAPİD kullanmadan önce doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz. Ciddi yan etkilere yol açabileceğinden, OZAPRİN RAPİD’in demansı (bunama) olan yaşlı hastalarda kullanımı tavsiye edilmez. ilaçlar, başlıca yüz dilde anormal hareketlere neden olabilirler. Eğer OZAPRİN RAPİD verildikten sonra bunları yaşarsanız, doktorunuza bildiriniz. Bu tip ilaçlar, çok nadir olarak ateş, daha hızlı soluma, terleme, kas sertliği, uyuşukluk veya uykulu olma gibi belirtilerin beraber görülmesine neden olur. Bu durumun görülmesi halinde derhal doktorunuza başvurunuz. OZAPRİN RAPİD kullanan hastalarda kilo artışı görülmektedir. Doktorunuz birlikte düzenli olarak kilonuzu kontrol etmelisiniz. Diyetisyene yönlendirilebilirsiniz veya gerekirse bir diyet planı ile yardım alabilirsiniz. OZAPRİN RAPİD kullanan hastalarda yüksek kan şekeri ve yüksek yağ (trigliserit ve kolesterol) düzeyleri görülmektedir. Doktorunuzun kontrolünde OZAPRİN RAPİD kullanmaya başlamadan önce ve tedavi süresi boyunca düzenli olarak kan şekerinizin ve bazı yağ düzeylerinizin kontrol edilmesi için kan testi yapılmalıdır. Sizin veya ailenizden birisinin kan pıhtılaşması ile ilgili bir hastalık öyküsü varsa bu gibi ilaçlar kan pıhtısı oluşumu ile ilişkili olabileceğinden doktorunuza söylemelisiniz. Normal gece uykusundayken kısa periyotlarda nefes durması (uyku apnesi olarak ifade edilir) durumu yaşıyorsanız veya yaşadıysanız aldığınız ilaçlar normal beyin aktivitelerini yavaşlatıyorsa (depresanlar) dikkatli kullanınız. Eğer aşağıdaki hastalıklardan herhangi biri sizde varsa, doktorunuzla mümkün olduğunca çabuk temasa geçiniz: Şeker hastalığı (diyabet) Kalp hastalığı Karaciğer veya böbrek hastalığı Parkinson hastalığı Nöbetler Prostat sorunları Bağırsak tıkanması (paralitik ileus) Kan hastalıkları İnme veya “minör” inme (inmenin geçici belirtileri) 3/10 Uzun süreli şiddetli ishal ve kusma (hasta hissetme) veya idrar söktürücü ilaçların (diüretikler) kullanımı sonucu tuz kaybınız olabileceğini biliyorsanız. Eğer demansınız (bunama) varsa, siz veya bakıcınız/akrabanız inme veya “minör” inme yaşayıp yaşamadığınızı doktorunuza söylemelidir. Eğer 65 yaşın üzerindeyseniz doktorunuz rutin bir önlem olarak tansiyonunuzu takip edebilir. uyarılar geçmişteki herhangi dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız. Çocuklar OZAPRİN RAPİD, 13 yaşın altındaki hastalar için uygun değildir. OZAPRİN RAPİD’in yiyecek ve içecek ile kullanılması Alkolle birlikte alınması uyku haline neden olabileceğinden, size OZAPRİN RAPİD verilmişse alkol almayınız. Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Hamileyseniz, hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız veya bebek sahibi olmayı planlıyorsanız bu ilacı kullanmadan önce doktorunuza danışınız. Gebeliğin son döneminde (son 3 aylık dönem) OZAPRİN RAPİD dahil tüm antipsikotik ilaçlara maruz kalan yeni doğan bebeklerde, doğumu takiben şiddeti değişebilen anormal kas hareketleri ve/veya ilaç kesilmesine bağlı huzursuzluk, bebekteki kas gerginliğinin aşırı artması veya azalması, uyku hali, solunum sıkıntısı veya beslenme bozuklukları görülebilir. Eğer bebeğinizde bu belirtilerden herhangi birini görürseniz doktorunuzla iletişime geçiniz. Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. OZAPRİN RAPİD miktarda anne sütüne geçtiği için emzirme döneminde ilaç kullanılmamalıdır. Araç ve makine kullanımı OZAPRİN RAPİD’in aldığınızda uykulu hissetmeye neden olma riski bulunmaktadır. Böyle bir durumda araç ve makine kullanmayınız. Doktorunuza danışınız. 4/10 OZAPRİN RAPİD’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler OZAPRİN RAPİD aspartam ve laktoz içerir. ürün fenilananin için kaynak içermektedir. Fenilalanini kullanamayan hastalar, OZAPRİN RAPİD’in bir fenilalanin kaynağı olan aspartam içerdiğini dikkate almalıdırlar. Bu, fenilketonürisi olan insanlar için zararlı olabilir. OZAPRİN RAPİD, laktoz içermektedir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere toleransınızın bulunmadığı söylenmişse, bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz. Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı OZAPRİN RAPİD’i kullanırken sadece doktorunuzun izin verdiği diğer ilaçları alınız. OZAPRİN RAPİD’in huzursuzluk tedavisinde kullanılan ilaçlarla veya uyku ilaçlarıyla (sakinleştiriciler) veya ruhsal çöküntüye karşı olan ilaçlarla (antidepresanlar) birlikte kullanımı uyku hali hissetmenize neden olabilir. Eğer özellikle aşağıdaki ilaçları alıyorsanız doktorunuza söyleyiniz; Parkinson hastalığı için ilaçlar OZAPRİN RAPİD dozunuzu değiştirmeniz gerekebileceğinden, karbamazepin (antiepileptik, duygudurum düzenleyici), fluvoksamin (bir antidepresandır) siprofloksasin (bir antibiyotiktir) Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz. 3. OZAPRİN RAPİD nasıl kullanılır? Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: Bu ilacı her zaman doktorunuzun size anlattığı şekilde kullanınız. Emin olmadığınız takdirde doktor veya eczacınıza sorunuz. Doktorunuz kaç tane OZAPRİN RAPİD tablet kullanmanız ve ilaca ne kadar süreyle devam etmeniz gerektiğine karar verecektir. OZAPRİN’in günlük dozu 5 ila 20 mg arasındadır. Belirtilerinizin tekrar görülmesi durumunda doktorunuza danışınız ancak doktorunuz söylemedikçe OZAPRİN RAPİD kullanmayı bırakmayınız. 13-17 yaş arası ergenlerde tavsiye edilen başlangıç dozu 2,5-5 mg’dır. Uygun tedavi dozuna doktorunuz karar verecektir. OZAPRİN RAPİD tableti doktorunuzun tavsiyesi üzerine günde bir kez alınız. Tabletlerinizi her gün aynı zamanda alınız. Tableti yemekler ile birlikte ya da tek başına almanız fark etmemektedir. OZAPRİN RAPİD tabletler kolayca kırılabildiğinden tableti tutarken dikkatli olunuz. Tabletler kırılabileceğinden tabletleri ıslak elle tutmayınız. 5/10 Blister bantını iki ucundan tutunuz ve bir blister yuvasını etrafındaki kesikli kısımdan yavaşça kopartarak banttan ayırınız. Koparttığınız bölümün arkasındaki bantı dikkatlice çıkarınız. Tableti hafifçe dışarı doğru itiniz. Tableti ağzınıza yerleştiriniz. Tablet ağzınızda hemen eriyip kolayca yutulabilecektir. Tabletinizi ayrıca bardak portakal suyu, elma suyu, süt veya kahve içine atıp karıştırabilirsiniz. Bazı içecekler ile karıştırıldığında karışımın rengi değişebilir ve karışım bulanıklaşabilir. Karışımı doğrudan içiniz. Uygulama yolu ve metodu: OZAPRİN RAPİD ağız yoluyla alınır. Değişik yaş grupları: Çocuklarda kullanımı: OZAPRİN RAPİD 13 yaşın altındaki hastalar için uygun değildir. Yaşlılarda kullanımı: Yaşlılarda rutin olarak daha düşük bir başlangıç dozu (5 mg/gün) etkili değildir, ancak 65 yaş ve üzerindekilerde, klinik olarak uygun olan durumlarda bu düşük doz düşünülmelidir. Özel kullanım durumları: Böbrek/Karaciğer yetmezliği Bu tip hastalarda daha düşük bir başlangıç dozu (5 mg) düşünülmelidir. Orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda, başlangıç dozu olmalıdır dikkatle artırılmalıdır. E er OZAPRİN RAPİD’in etkisinin çok güçlü veya zayıf oldu una dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konu unuz. Kullanmanız gerekenden fazla OZAPRİN RAPİD kullandıysanız Kullanmaları gerekenden daha fazla OZAPRİN RAPİD kullanan hastalar aşağıdaki belirtileri yaşayabilirler: Kalbin hızlı atması Huzursuzluk/saldırganlık Konuşma bozukluğu Özellikle yüz ve dilde anormal hareketler Bilinç seviyesinde azalma 6/10 Diğer belirtiler: Akut konfüzyon (ani zihin karışıklığı) Epilepsi (sara) nöbetleri Koma “Ateş, hızlı soluma, terleme, kas sertliği ve sersemlik hissi ya da uyku hali”nin kombinasyonu Solunum hızının azalması Aspirasyon (besin veya sıvının solunum yollarına kaçması) Yüksek tansiyon ya da düşük tansiyon Kalpte ritim bozukluğu olabilir Yukarıdaki belirtilerin herhangi birini gördüğünüzde hemen doktorunuza veya hastaneye başvurunuz. Doktorunuza kullandığınız tabletlerin ambalajını gösteriniz. OZAPRİN RAPİD’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmı sanız bir doktor veya eczacı ile konu unuz. OZAPRİN RAPİD’i kullanmayı unutursanız Tabletinizi hatırladığınız anda alınız. Bir gün içerisinde iki doz almayınız. Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız. OZAPRİN RAPİD ile tedavi sonlandırıldı ındaki olu abilecek etkiler Kendinizi daha iyi hissettiğinizde tabletleri kullanmayı bırakmayınız. Doktorunuz söylediği sürece OZAPRİN RAPİD almaya devam etmeniz önemlidir. OZAPRİN RAPİD’i aniden kullanmayı bırakırsanız terleme, uyuyamama, titreme, kaygı veya bulantı ve kusma görülebilir. Tedaviyi sonlandırmadan önce doktorunuz size kademeli olarak doz azaltmanızı önerebilir. Bu ilacın kullanımıyla ilgili ilave sorularınız olursa doktorunuza ve eczacınıza sorunuz. 4. Olası yan etkiler nelerdir? Tüm ilaçlar gibi, OZAPRİN RAPİD’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir. A a ıdakilerden biri olursa OZAPRİN RAPİD’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne ba vurunuz: Özellikle yüzde ve dilde anormal hareket (10 hastanın birinden az görülebilen yaygın bir yan etki). Toplar damarlarda özellikle bacaklarda görülen (belirtileri şişlik, ağrı bacakta kızarıklık), kan damarları boyunca akciğerlere doğru hareket edebilen, göğüs ağrısı ve nefes almada zorluğa neden olan kan pıhtısı (100 hastanın 1’inden az görülebilen yaygın olmayan bir yan etki). Ateş, hızlı soluma, terleme, kaslarda sertlik sersemlik hissi uyku hali kombinasyonu (bu yan etkinin sıklığı eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). 7/10 Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin OZAPRİN RAPİD’ e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdaheleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir. Tüm ilaçlar gibi, OZAPRİN RAPİD’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir. Çok yaygın: 10 hastanın en az 1’inde görülebilir. Yaygın: 10 hastanın 1’inden az fakat 100 hastanın 1’inden fazla görülebilir. Yaygın olmayan: 100 hastanın 1’inden az fakat 1.000 hastanın 1’inden fazla görülebilir. Seyrek: 1.000 hastanın 1’inden az fakat 10.000 hastanın 1’inden fazla görülebilir. Çok seyrek: 10.000 hastanın 1’inden az görülebilir. Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor. Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz: Çok yaygın Kilo alımı Uyku hali Kandaki süt salgısını uyaran hormon olan prolaktin düzeylerinde artış Bazı insanlar tedavinin erken döneminde, özellikle yatar ya da oturur pozisyondan kalkarken, sersemlik hissedebilir ya da bayılabilir (düşük kalp atım hızı ile). Bu durum genellikle kendiliğinden geçer, ancak geçmezse, doktorunuza söyleyiniz. Yaygın Bazı kan hücrelerinde ve kandaki yağ miktarındaki değişiklikler Tedavinin erken döneminde, karaciğer enzimlerinde geçici artışlar Kandaki ve idrardaki şeker düzeyinde artışlar Kandaki ürik asit ve kreatin fosfokinaz düzeylerinde artışlar Çok aç hissetme Baş dönmesi Huzursuzluk Titreme Anormal hareket (diskinezi) Kabızlık Ağız kuruluğu Deride döküntü Güç kaybı Aşırı yorgunluk Ellerde, ayak bileklerinde veya ayaklarda şişme ile anlaşılan su tutması Ateş Eklem ağrısı Erkek ve kadınlarda cinsel istek azalması ya da erkeklerde sertleşme sorunu ile görülen cinsel işlev bozukluğu 8/10 Yaygın olmayan Alerjik reaksiyon (örn. ağız ve boğazın şişmesi, kaşıntı, döküntü) Şeker hastalığı veya bazen koma veya ketoasidoz (kan ve idrardaki ketonlar) ile bağlantılı şeker hastalığının kötüleşmesi Genellikle nöbet geçmişi olanlarda sara nöbeti (epilepsi) Kas sertliği ya da spazmı (göz hareketleri dahil) Huzursuz bacak sendromu Konuşmada problem Kekeleme Düşük kalp atım hızı Gün ışığına karşı hassasiyet Burundan kan gelmesi Karın şişliği Salya artışı Hafıza kaybı veya unutkanlık İdrar tutamama İdrara çıkamama Saç dökülmesi Adet dönemlerinin olmaması ya da azalması Anormal anne sütü üretimi anormal büyüme gibi kadın erkeklerin memelerindeki değişiklikler Venöz tromboembolik olay (VTO) (toplar damarlarda tıkanıklığa neden olabilecek olaylar) riski Seyrek Normal gece uykusundayken kısa periyotlarda nefes durması (uyku apnesi) Vücut ısısında düşüş Anormal kalp ritmi Açıklanamayan ani ölüm Şiddetli karın ağrısı, ateş ve bulantıya/kusmaya neden olan pankreas iltihabı Cildin ve gözün beyaz kısımlarında sararma ile ortaya çıkan karaciğer hastalığı Açıklanamayan sızı ve ağrılar ile kendini gösteren kas hastalığı Uzamış ve/veya ağrılı sertleşme (ereksiyon) Çok seyrek Bir çeşit beyaz kan hücresi (eozinofil) artışı Tüm vücutta görülebilen belirtilerle seyreden ilaç reaksiyonu (DRESS) gibi ciddi alerjik reaksiyonlar DRESS başlangıçta yüzde kızarma ile birlikte grip benzeri belirtilerle, sonra geniş çaplı kızarıklık, vücut sıcaklığında artış, lenf nodüllerinde büyüme, karaciğer enzimlerinde yükselme, beyaz kan hücresinin bir tipinde artış (eozionofili) ile ortaya çıkar. Olanzapin kullanırken bunaması (demans) olan yaşlı hastalar inme, zatürre, idrar kaçırma, düşmeler, aşırı yorgunluk, var olmayan şeyleri görme (halüsinasyonlar), vücut sıcaklığında artış, ciltte kızarıklık yürümede zorluktan şikayet etmektedirler. özel gruptaki 9/10 hastalarda bazı ölüm vakaları da bildirilmiştir. Antipsikotik ilaçlar ile tedavi edilen bunamaya (demansa) bağlı psikozu olan yaşlı hastalarda ölüm riski yüksektir. Parkinson hastalığı olan hastalarda OZAPRİN belirtileri kötüleştirebilir. 13-17 yaş arasında görülebilen yan etkiler: Çok yaygın Uyku hali Kilo artışı Baş ağrısı İştah artışı Bir çeşit kan yağı olan trigliserid düzeylerinde artış Toplam bilirubin düzeyinde düşüş Bir çeşit karaciğer enzimi olan gama glutamil transferaz (GGT) düzeyinde artış Plazma prolaktin düzeylerinde artış Yaygın Ağız kuruluğu Kolesterol düzeylerinde artış Kabızlık Burun-boğaz iltihabı İshal Huzursuzluk Kanda karaciğer enzimlerinde (ALT, AST) yükselme Hazımsızlık Burun kanaması Solunum yolu enfeksiyonu Yüz kemiklerinin içindeki hava boşluklarının iltihabı (sinüzit) Eklemlerde ağrı Kas-iskelet sertliği Baş dönmesi Karın ağrısı Kol ve bacaklarda ağrı Yorgunluk Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz. Yan etkilerin raporlanması Kullanma Talimatında alan veya almayan herhangi etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız. 10/10 5. OZAPRİN RAPİD’in saklanması OZAPRİN RAPİD’i çocukların göremeyece i, eri emeyece i yerlerde ve ambalajında saklayınız. OZAPRİN RAPİD tabletler, ışık ve nemden korumak için orijinal ambalajında ve 25ºC’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır. Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz. Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra OZAPRİN RAPİD’i kullanmayınız. Ruhsat sahibi: Ali Raif İlaç San. A.Ş. Kağıthane / İSTANBUL Üretim yeri: Ali Raif İlaç San. A.Ş. Başakşehir / İSTANBUL Bu kullanma talimatı ……… tarihinde onaylanmıştır. 1 / 19 KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI OZAPRİN RAPİD 5 mg ağızda çözünebilir tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Her bir ağızda çözünebilir tablet, etkin madde olarak 5 mg olanzapin içerir. Yardımcı maddeler: Aspartam (E-951) ………………………..... 0,53 mg Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı) ….. 27,31 mg Yardımcı maddeler için bölüm 6.1’e bakınız. 3. FARMASÖTİK FORM Ağızda çözünebilir tablet OZAPRİN RAPİD 5 mg, sarı renkli, yuvarlak, yassı, kenarları eğimli tabletlerdir. Ağıza yerleştirilerek ya da su veya uygun bir içecek içerisinde eritilerek kullanılır. 4. KLİNİK ÖZELLİKLER 4.1.Terapötik endikasyonlar Yeti kinler ve 13-17 ya arası ergenlerde: Olanzapin, şizofreni grubu psikotik bozuklukların tedavisinde endikedir. Olanzapin, başlangıç tedavisine yanıt vermiş hastaların idame tedavisinde klinik düzelmenin sağlanmasında etkilidir. Bipolar bozuklukta olanzapin, orta derece ağır manik dönemlerin tedavisinde reküransların önlenmesinde endikedir. Hekimler 13-17 yaş arası ergenler için alternatif tedaviler arasında karar verirken, kilo artışı hiperlipidemi için artan potansiyeli (lipid prolaktin değişikliklerinin yetişkin hastalara yapılan çalışmalardan daha fazla olduğu bildirilmiştir) göz önünde bulundurmalıdır. Hekimler ergenlere bu ilacı verirken potansiyel uzun dönem riskleri de dikkate almalıdır. Bu durum birçok vakada hekimleri öncelikli olarak diğer ilaçları kullanmaya yönlendirebilir. 4.2.Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi: Yetişkinler Şizofreni: Olanzapinin önerilen başlangıç dozu günde 10 mg’dır. Manik dönem : Başlangıç dozu, monoterapide genellikle günde tek doz uygulanan 15 mg veya kombinasyon tedavisinde günde 10 mg (bkz. Bölüm 5.1). 2 / 19 Bipolar bozuklukta reküransın önlenmesi: Önerilen başlangıç dozu günde 10 mg’dır. Manik dönem tedavisi için olanzapin kullanan hastalarda, reküransın önlenmesi için tedaviye aynı dozda devam edilmelidir. Eğer yeni bir manik, mikst ya da depresif dönem olursa, gerektiği şekilde doz ayarlaması ve klinik olarak endike olduğu şekilde duygudurum semptomları için ek tedavi ile olanzapin tedavisine devam edilmelidir. Şizofreninin, manik dönemlerin bipolar bozuklukta reküransın önlenmesi tedavisi sırasında, günlük doz, kişisel klinik duruma bakılarak günde 5-20 mg arasında ayarlanabilir. Önerilen başlangıç dozundan daha yüksek bir doza, yalnızca klinik olarak uygun şekilde yeniden değerlendirme yapıldıktan sonra geçilmeli ve artış, doz aralıkları 24 saatten kısa olmayacak şekilde yapılmalıdır. Olanzapinin emilimi yiyeceklerden etkilenmediği için, aç veya karnına verilebilir. Olanzapin kullanımı kesilirken, kademeli azaltımına gidilmelidir. 13-17 ya arası ergenler Şizofreni : Olanzapinin önerilen başlangıç dozu, hedef doz 10 mg/gün olacak şekilde günde bir defa 2,5 veya 5 mg’dır. Olanzapinin emilimi gıdadan etkilenmediği için, aç veya tok karnına verilebilir. Şizofrenili ergen hastalarda etkililiği 2,5 ila 20 mg/gün’lük esnek dozaj aralığında, en sık görülen ortalama doz olan 12,5 mg/gün (ortalama doz 11,1 mg/gün) ile yapılan klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır. Doz ayarlaması gerektiğinde, 2,5 mg veya 5 mg’lık doz artışı ya da azaltımı önerilmektedir. Günde mg’ın üzerindeki dozların güvenliliği etkililiği klinik çalışmalarda değerlendirilmemiştir. İdame tedavisi: Ergen hastalardaki şizofreninin idame tedavisinde olanzapinin etkililiği sistematik olarak değerlendirilmemiştir; ancak, olanzapinin yetişkin ve ergen hastalardaki farmakokinetik parametrelerinin kıyaslanması birlikte yetişkin hastaların verilerinden idame tedavisinin etkililiği tahmin edilebilir. Bu nedenle, genellikle tedaviye cevap veren hastaların akut cevabın dışında remisyonu azaltmak için gereken en düşük dozda tedaviye devam etmeleri önerilmektedir. İdame tedavisine devam edilip edilmeyeceğini belirlemek için hastalar periyodik olarak tekrar değerlendirilmelidir. Bipolar bozukluk (manik ya da mikst dönemler): Oral olanzapinin önerilen başlangıç dozu, hedef doz 10 mg/gün olacak şekilde günde bir defa 2,5 veya 5 mg’dır. Olanzapinin emilimi yiyeceklerden etkilenmediği için, aç veya tok karnına verilebilir. Bipolar I bozukluğu olan ergenlerde (manik ya da mikst dönemlerde) etkililiği 2,5 ila 20 mg/gün’lük esnek dozaj aralığında, en sık görülen ortalama doz olan 10,7 mg/gün (ortalama doz 8,9 mg/gün) ile yapılan klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır. Doz ayarlaması gerektiğinde, 2,5 mg veya 5 mg’lık doz artışı ya da azaltımı önerilmektedir. Günde mg’ın üzerindeki dozların güvenliliği etkililiği klinik çalışmalarda değerlendirilmemiştir. İdame tedavisi: Ergen hastalardaki bipolar bozukluğun (manik ya da mikst dönemler) idame tedavisinde olanzapinin etkililiği sistematik olarak değerlendirilmemiştir; ancak, olanzapinin yetişkin ergen hastalardaki farmakokinetik parametrelerinin kıyaslanması birlikte yetişkin hastaların verilerinden idame tedavisinin etkililiği tahmin edilebilir. Bu nedenle, genellikle tedaviye cevap veren hastaların akut cevabın dışında remisyonu azaltmak için gereken en düşük dozda tedaviye devam etmeleri önerilmektedir. İdame tedavisine devam edilip edilmeyeceğini belirlemek için hastalar periyodik olarak tekrar değerlendirilmelidir. 3 / 19 Uygulama ekli: OZAPRİN RAPİD ağızda çözünebilir tablet, ağıza yerleştirildikten sonra tükürük içerisinde kısa sürede dağılır kolaylıkla yutulabilir. Ağıza yerleştirilmiş olan tabletin ağızdan çıkarılması kolay değildir. Ağızda dağılabilir tablet kırılgan yapıda olduğu için, blister ambalajından çıkarıldıktan hemen sonra alınmalıdır. Başka seçenek tabletin kullanımdan hemen önce bir bardak suda ya da uygun nitelikteki başka bir içecek (ör. portakal suyu, elma suyu, süt ya da kahve) içerisinde eritilmesidir. Ağızda çözünebilir olanzapin tabletleri ile film kaplı olanzapin tabletleri biyoeşdeğerdir ve emilim hızı oranları benzerdir. Ağızda çözünebilir olanzapin tabletleri, film kaplı tabletlerin yerine kullanılabilir. Özel popülasyonlara ili kin ek bilgiler Böbrek/Karaci er yetmezli i: Bu hastalarda daha düşük bir başlangıç dozu (5 mg) düşünülmelidir. Orta derecede karaciğer yetmezliği (siroz, Child-Pugh, sınıf A veya B) olan hastalarda, başlangıç dozu 5 mg olmalıdır ve doz dikkatle artırılmalıdır. Pediyatrik popülasyon: Güvenliliğe ve etkililiğe ilişkin veri olmadığı için 13 yaş altındaki çocuklarda kullanılmaz. 13- 17 yaş arası ergenlerde güvenliliğe ve etkililiğe ilişkin veriler kısıtlı olduğu için kullanımı önerilmemekle birlikte fayda/zarar oranı göz önünde bulundurularak potansiyel uzun dönem riskleri de dikkate alınmalıdır. Bu durum birçok vakada hekimleri öncelikli olarak diğer ilaçları kullanmaya yönlendirebilir. Şizofreni ve bipolar bozuklukla alakalı manik ya da mikst dönemlerin tedavisinde olanzapinin güvenliliği etkililiği, 13-17 yaş arası ergenlerde yapılan kısa dönemli çalışmalarda saptanmıştır. Olanzapinin ergenlerde kullanımı 2,5 mg/gün’den 20 mg/gün’e kadar olan doz aralığında olanzapin alan ergende yapılan yeterli kontrol edilmiş olanzapin çalışmalarından elde edilen bulgularla desteklenmektedir. Ergenler için önerilen başlangıç dozu yetişkinler için olandan daha düşüktür (bkz. 4.2. Pozoloji uygulama şekli). Yetişkinlerle yapılan klinik çalışmalardaki hastalarla kıyaslandığında, ergen hastalarda daha fazla kilo alımı ve sedasyon gözlenmiştir ve total kolesterol, trigliseridler, LDL kolesterol, prolaktin ve karaciğer aminotransferaz seviyelerinde daha önemli artışlar yaşanmıştır (bkz. bölüm 4.4, 4.8, 5.1 ve 5.2). Geriyatrik popülasyon: Rutin olarak daha düşük bir başlangıç dozu (5 mg/gün) endike değildir, ancak 65 yaş ve üzerindekilerde, klinik özellikleri gerektirdiğinde düşünülmelidir (bkz. Bölüm 4.4). Cinsiyet: Erkek hastalara kıyasla kadın hastalarda, başlangıç dozu ve doz aralığının rutin olarak değiştirilmesi gerekmemektedir. Sigara içenler: Sigara içen hastalarla içmeyenler kıyaslandığında, başlangıç dozu ve doz aralığının rutin olarak değiştirilmesi gerekmemektedir. Olanzapin metabolizasyonu sigara içimi indüklenebilir. Klinik izleme önerilmektedir gerekirse olanzapin dozunun artırılması düşünülebilir (bkz. Bölüm 4.5). 4 / 19 Metabolizmayı yavaşlatan (kadın cinsiyeti, geriyatrik yaş, sigara içmeme durumu) birden fazla etkenin varlığı durumunda, başlangıç dozunun azaltılması düşünülmelidir. hastalarda doz artırılması gerektiğinde dikkatle yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.5 ve 5.2). 4.3. Kontrendikasyonlar Etkin maddeye veya Bölüm 6.1’de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda, Dar açılı glokom riski taşıdığı bilinen hastalarda kontrendikedir. 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri Antipsikotik tedavisi sırasında, hastanın klinik durumundaki iyileşme birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir. Bu süre zarfında hastalar yakından izlenmelidir. Parkinson hastalı ı Parkinson hastalarında dopamin agonistlerinin yol açtığı psikozun tedavisinde olanzapin kullanımı önerilmemektedir. Klinik çalışmalarda, olanzapin kullanan hastalarda, Parkinson semptomlarında kötüleşme ve halüsinasyonlar plasebo kullananlara göre çok yaygın ve daha sık bildirilmiş (bkz. Bölüm 4.8) ve psikotik semptomların tedavisinde olanzapin plasebodan daha etkili bulunmamıştır. Bu çalışmalarda, hastaların başlangıçta anti-Parkinson ilaçlarının en düşük etkin dozunda stabil kalmaları ve çalışma boyunca aynı anti-Parkinson ilacında (dopamin agonisti) dozunda kalmaları istenmektedir. Olanzapin, günde başlanarak, araştırmacının kararına göre günde maksimum 15 mg’a kadar titre edilmiştir. Demansa ba lı psikoz ve/veya davranı bozuklu u Antipsikotik ilaçlar ile tedavi edilen demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastalarda ölüm riski yüksektir. Olanzapin, demansa bağlı psikoz ve/veya davranış bozukluğu tedavisi için onaylanmamıştır ve bu grup hastalarda mortalite ve serebrovasküler olay riskindeki artış nedeniyle kullanımı önerilmemektedir. Demansa bağlı psikozu ve/veya davranış bozukluğu olan yaşlı hastalarda (ortalama yaş 78) yürütülen plasebo kontrollü klinik araştırmalarda (6-12 hafta süreyle), oral olanzapinle tedavi edilen hastalardaki ölüm insidansı, plasebo verilen hastalara göre 2 kat daha yüksek olmuştur (sırasıyla % 3,5 ve % 1,5). Ölüm insidansındaki artış, olanzapin dozu (ortalama günlük doz 4,4 mg) veya tedavi süresi ile ilişkili değildir. Olanzapin kullanımıyla mortalitede artış görülen hasta popülasyonunda altta yatan risk faktörleri arasında, yaş üzerinde olma, disfaji, sedasyon, malnütrisyon ve dehidrasyon, pulmoner sorunların varlığı (ör. aspirasyonlu veya aspirasyonsuz pnömoni) veya birlikte benzodiazepin kullanımı bulunmaktadır. Ancak ölüm insidansı, bu risk faktörlerinden bağımsız olarak, olanzapin ile tedavi edilen hastalarda plasebo verilen hastalardan daha yüksektir. Aynı klinik çalışmalarda, ölüm de dahil olmak üzere, serebrovasküler advers olaylar (CVAE ör. inme, geçici iskemik atak) bildirilmiştir. Serebrovasküler advers olaylarda, oral olanzapinle tedavi edilen hastalarda plasebo alan hastalara göre CVAE’de 3 kat artış olmuştur (sırasıyla % 1,3’e karşılık % 0,4). Serebrovasküler olay görülen, oral olanzapin ve plasebo alan hastaların tümü önceden var olan risk faktörlerine sahiptir. 75 yaş üzerinde olma ve vasküler/mikst tip demans, olanzapin tedavisi ile ilişkili serebrovasküler advers olaylar için risk faktörü olarak tanımlanmıştır. çalışmalarda, olanzapinin etkililiği kanıtlanmamıştır. 5 / 19 Nöroleptik Malign Sendrom (NMS) NMS, antipsikotik ilaç tedavisiyle ilişkili potansiyel olarak hayatı tehdit eden bir durumdur. Olanzapin ile ilişkili olarak NMS vakaları da seyrek olarak bildirilmiştir. NMS’un klinik belirtileri hiperpireksi, adale sertliği, zihinsel durumda değişiklik ve otonomik instabilitedir (düzensiz nabız ya da kan basıncı, taşikardi, diaforez ve kardiyak ritim bozukluğu). Ek belirtiler olarak yükselmiş kreatinin fosfokinaz, miyoglobinüre (rabdomiyoliz) ve akut böbrek yetmezliği sayılabilir. Eğer hasta NMS’a ilişkin belirti ve semptomlar gösterirse veya NMS’a ait ek klinik belirtiler olmaksızın açıklanamayan yüksek ateş görülüyorsa, olanzapin dahil tüm antipsikotik ilaçlar kesilmelidir. Hiperglisemi ve diyabet Bazı ölümcül vakalar da dahil olmak üzere, yaygın olmayan şekilde ketoasidoz ya da koma ile ilişkili hiperglisemi ve/veya diyabetin alevlenmesi veya gelişmesi durumları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Bazı vakalarda önceden kilo artışı olmasının kolaylaştırıcı bir faktör olabileceği bildirilmiştir. Kullanılan antipsikotik kılavuzları ile uyumlu olarak uygun klinik izleme önerilebilir (örn. başlangıçta, olanzapin tedavisine başladıktan 12 hafta sonra ve daha sonra yılda şekerinin ölçülmesi). OZAPRİN RAPİD dahil herhangi antipsikotik ajanla tedavi edilen hastalar hiperglisemi (polidipsi, poliüri, polifaji ve güçsüzlük gibi) belirti ve semptomları için ve diabetes mellituslu veya diabetes mellitus risk faktörlerini taşıyan hastalar kötüleşen glukoz kontrolü için düzenli olarak gözlenmelidir. Kilo düzenli olarak izlenmelidir (örn. başlangıçta, olanzapin tedavisine başladıktan 4, 8 ve 12 hafta sonra ve daha sonra üç ayda bir). Lipid de i iklikleri Plasebo kontrollü klinik çalışmalarda olanzapinle tedavi edilen hastalarda lipidlerde istenmeyen değişiklikler gözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Özellikle dislipidemik hastalar ve lipid bozukluğu gelişme riski olan hastalarda, klinik olarak uygun olduğu şekilde lipid değişiklikleri kontrol edilmelidir. OZAPRİN RAPİD dahil, herhangi bir antipsikotik ajanla tedavi gören hastalar, kullanılan antipsikotik kılavuzları ile uyumlu olarak lipidler açısından düzenli olarak izlenmelidir (örn. başlangıçta, olanzapin tedavisine başladıktan 12 hafta sonra ve daha sonra 5 yılda bir). Antikolinerjik aktivite Olanzapin, in vitro antikolinerjik aktivite gösterirken, klinik çalışmalar süresince bağlantılı olayların insidansının düşük olduğu bildirilmiştir. Her ne kadar, eşlik eden hastalıkları olanlarda olanzapin kullanımına ait klinik deneyim sınırlıysa da, prostat hipertrofisi veya paralitik ileusu ve ilişkili durumları olan hastalarda olanzapinin dikkatle reçete edilmesi önerilir. Hepatik fonksiyon Özellikle tedavinin başlangıcında, karaciğer aminotransferazları, AST’ın geçici asemptomatik artışları yaygın olarak görülmüştür. Yükselen ve/veya AST’ı olan hastalarda, karaciğer yetmezliği belirtisi ve semptomları olan hastalarda, sınırlı karaciğer işlevsel rezervi ile ilişkili altta yatan hastalığı olanlarda ve potansiyel olarak hepatotoksik ilaçlarla tedavi edilen hastalarda dikkatli olunmalı ve takip yapılmalıdır. Hepatit teşhisi konan vakalarda (hepatoselüler, kolestatik veya mikst karaciğer hasarı dahil) olanzapin tedavisi kesilmelidir. Nötropeni Herhangi bir sebeple düşük lökosit ve/veya nötrofil sayımı olan hastalarda, nötropeniye yol açtığı bilinen ilaçları kullanan hastalarda, geçmişinde ilaca bağlı gelişmiş kemik iliği depresyonu/toksisitesi olan hastalarda, beraberindeki bir hastalık, radyasyon tedavisi veya 6 / 19 kemoterapi nedeniyle kemik iliği depresyonu olan hastalarda ve hipereozinofilik durumları veya miyeloproliferatif hastalığı olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Olanzapinle birlikte valproat kullanıldığında yaygın olarak nötropeni bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Tedavinin kesilmesi Olanzapin aniden kesildiğinde terleme, insomnia, tremor, anksiyete, bulantı veya kusma gibi akut semptomlar seyrek olarak (> % 0,01 ve < % 0,1) bildirilmiştir. QT aralı ı Klinik çalışmalarda, klinik olarak anlamlı uzamaları (Fridericia düzeltmesi başlangıç QTcF < 500 milisaniye olan hastaların başlangıçtan sonraki herhangi bir zamanda [QTcF] ≥ 500 milisaniye), olanzapin ile tedavi edilen hastalarda yaygın değildir (% 0,1 - % 1) ve ilişkili kardiyak olaylarda plaseboya göre anlamlı fark bulunmamaktadır. Buna rağmen, olanzapin, özellikle konjenital uzun QT sendromu, konjestif kalp yetmezliği, kalp hipertrofisi, hipokalemi veya hipomagnezemisi olan hastalarda, özellikle yaşlılarda, QTc aralığını artırdığı bilinen ilaçlarla birlikte reçete edilirken dikkatli olunmalıdır. Tromboembolizm Olanzapin tedavisinin ve venöz tromboembolizmin geçici ilgisi yaygın olmayan şekilde bildirilmiştir. Olanzapin tedavisi venöz tromboembolizm görülmesi arasında nedensellik ilişkisi saptanmamıştır. Ancak, şizofrenisi olan hastalarda çoğunlukla venöz tromboembolizm risk faktörleri var olduğundan, hastaların hareketsizliği gibi VTE ile ilgili tüm risk faktörleri belirlenmeli ve önleyici tedbirler alınmalıdır. Genel SSS etkisi Olanzapinin başlıca santral sinir sistemi (SSS) etkileriyle birlikte, diğer santral etkili ilaçlarla ve alkolle birlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır. In vitro olarak dopamin antagonizması sergilediğinden, olanzapin direkt indirekt dopamin agonistlerinin etkisini antagonize edebilir. Nöbetler Olanzapin, nöbet geçmişi olan hastalarda veya nöbet eşiğini düşürebilecek faktörlerin görüldüğü hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Olanzapin ile tedavi edilen hastalarda nöbetler yaygın olmayan şekilde bildirilmiştir. Bu vakaların çoğunda, nöbet öyküsü ya da nöbet oluşumu için risk faktörlerinin olduğu rapor edilmiştir. Tardif diskinezi Bir senelik veya daha kısa süreli karşılaştırmalı çalışmalarda, olanzapinle bağlantılı, tedaviyle ortaya çıkan diskinezi insidansı istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha düşüktür. Her ne kadar tardif diskinezi riski uzun süre ilaca maruz kalanlarda artıyor olsa da, olanzapin alan hastalarda tardif diskinezi belirti ve semptomları ortaya çıkarsa dozun azaltılması veya ilacın kesilmesi düşünülmelidir. semptomlar geçici olarak kötüleşebilir veya hatta tedavi kesildikten sonra bile ortaya çıkabilir. Postüral hipotansiyon Olanzapinin yaşlılarda kullanımıyla ilgili olarak yapılan klinik çalışmalarda, postüral hipotansiyon seyrek olarak görülmüştür. Diğer antipsikotiklerde olduğu gibi, yaşın üzerindeki hastalarda tansiyonun belirli aralarla ölçülmesi önerilir. Ani kardiyak ölüm Olanzapinle yapılan pazarlama sonrası raporlarda, olanzapin kullanan hastalarda ani kardiyak ölüm vakası bildirilmiştir. Retrospektif gözlemsel kohort çalışmasında, olanzapinle tedavi edilen hastalardaki tahmini ani kardiyak ölüm riski antipsikotik kullanmayan hastalarda 7 / 19 görülen riske göre yaklaşık iki katına kadar yüksek bulunmuştur. Çalışmada, olanzapinin riski toplu analizde atipik antipsikotiklerle olan riskle kıyaslanabilir düzeydedir. Pediyatrik popülasyon Olanzapin, 13 yaşın altındaki çocukların tedavisinde kullanılmak için endike değildir. 13-17 yaş aralığındaki hastalarda yapılan çalışmalar, kilo alımı, metabolik parametrelerde değişimler ve prolaktin düzeylerinde artışlar dahil, çeşitli advers etkiler göstermiştir (bkz. Bölüm 4.8 ve 5.1). Böbrek hastalığı ve prolaktine bağlı meme kanseri olan kişilerde dikkatli kullanılmalıdır. Uyku apnesi sendromu: Olanzapin kullanan hastalarda uyku apnesi sendromu rapor edilmiştir. Eş zamanlı olarak santral sinir sistemi depresanı kullanan hastalar ile uyku apnesi öyküsü olan ya da uyku apnesi riski taşıyan (örn: aşırı kilolu/obezler veya erkekler) hastalarda OZAPRİN RAPİD kullanılırken dikkatli olunmalıdır. OZAPRİN RAPİD ağızda çözünebilir tabletler, fenilalanin kaynağı olan aspartam içermektedir. Fenilketonürisi olan kişiler için zararlı olabilir. Bu tıbbi ürün her bir tablette 27,31 mg laktoz monohidrat içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir. 4.5. Di er tıbbi ürünler ile etkile imler ve di er etkile im ekilleri Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlerde yapılmıştır. Olanzapini etkileyen potansiyel etkileşimler Olanzapin CYP1A2 ile metabolize olduğundan, özellikle bu izoenzimi indükleyen veya inhibe eden maddeler olanzapinin farmakokinetiğini etkileyebilir. CYP1A2’nin indüksiyonu Olanzapin metabolizması sigara içme karbamazepinle indüklenip olanzapin konsantrasyonlarında azalmaya yol açabilir. Olanzapin klerensinde yalnızca hafiften orta dereceye kadar artış gözlenmiştir. Klinik sonuçlar sınırlı olmakla birlikte monitorizasyon tavsiye edilir ve eğer gerekirse olanzapin dozunda artış düşünülebilir (bkz. Bölüm 4.2). CYP1A2’nin inhibisyonu Spesifik CYP1A2 inhibitörü olan fluvoksaminin, olanzapinin metabolizmasını belirgin bir şekilde inhibe ettiği kanıtlanmıştır. Fluvoksamini takiben alınan olanzapinin maksimum konsantrasyonundaki ortalama artış sigara içmeyen kadınlarda % 54 ve sigara içen erkeklerde % 77 olmuştur. Olanzapinin ortalama eğri altındaki alan (EAA) artışı, sırasıyla % 52 ve % 108 olmuştur. Fluvoksamin veya siprofloksasin gibi herhangi bir CYP1A2 inhibitörü kullanımında daha düşük olanzapin başlangıç dozu düşünülmelidir. CYP1A2 inhibitörü ile tedavi başlatılmışsa, olanzapin dozunun azaltılması düşünülmelidir. Azalmış biyoyararlanım Aktif kömür oral olanzapin biyoyararlanımını % 50-60 azalttığı için, olanzapinden en az 2 saat önce veya sonra alınmalıdır. Fluoksetin (CYP2D6 inhibitörü), tek doz olarak kullanılan antasit (alüminyum, magnezyum) veya simetidinin olanzapinin farmakokinetiğini anlamlı olarak etkilemediği bulunmuştur. 8 / 19 Olanzapinin diğer ilaçları etkileme potansiyeli Olanzapin, dopamin agonistlerin direkt ve indirekt etkilerini antagonize edebilir. Olanzapin, in vitro olarak ana CYP450 izoenzimlerini inhibe etmez (ör. 1A2, 2D6, 2C9, 2C19, 3A4). Böylece, in vivo çalışmalarda doğrulandığı gibi, belirtilen etkin maddelerde herhangi bir metabolizma inhibisyonu olmadığından özel bir etkileşim beklenmez: trisiklik antidepresan (çoğunlukla CYP2D6 yolu), varfarin (CYP2C9), teofilin (CYP1A2) ya da diazepam (CYP3A4 ve 2C19). Lityum veya biperidenle birlikte uygulandığında olanzapin etkileşim göstermemiştir. Valproatın plazma seviyelerinin terapötik olarak izlenmesi, eş zamanlı olanzapin kullanımına başlandıktan sonra valproat dozunun ayarlanması gerekmediğini göstermiştir. Genel SSS etkisi Alkol ve santral sinir sistemi depresyonuna neden olan ilaçları kullanan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Olanzapinin Parkinson hastası ve demansı olan hastalarda anti-Parkinson ilaçları ile birlikte kullanımı önerilmez (bkz. Bölüm 4.4). QTc aralığı Olanzapinin, QTc aralığını artırdığı bilinen ilaçlar ile beraber kullanımı sırasında dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.4). Özel popülasyonlara ili kin ek bilgiler Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır. Pediyatrik popülasyon: OZAPRİN RAPİD’in 13 yaş altı pediyatrik popülasyonda etkililik ve güvenlilik çalışması yapılmamıştır. 4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye Gebelik kategorisi: C Çocuk do urma potansiyeli bulunan kadınlar / Do um kontrolü (Kontrasepsiyon) Hastalar olanzapin tedavisi sırasında gebe kalırlarsa veya gebe kalmaya niyetleri varsa doktorlarını bilgilendirmeleri gerektiği konusunda uyarılmalıdırlar. Gebelik dönemi Gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrol edilmiş çalışmalar bulunmamaktadır. Gebeliğin üçüncü trimesterinde antipsikotik ilaçlara maruz kalan yeni doğanlar, doğumu takiben şiddeti süresi değişebilen, anormal hareketleri (ekstrapiramidal işaretler/ekstrapiramidal semptomlar) ve/veya ilaç kesilme semptomları gibi advers reaksiyonlar açısından risk altındadırlar. semptomlar, ajitasyon, hipertoni, hipotoni, tremor, somnolans, solunum güçlüğü veya beslenme bozukluklarını içermektedir. Bu nedenle, yeni doğanlar dikkatli bir şekilde izlenmelidir. 9 / 19 Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve- veya/doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. OZAPRİN RAPİD, gerekli olmadıkça (yalnızca fetüse olabilecek potansiyel riskine karşın potansiyel yararları düşünülerek) gebelik döneminde kullanılmamalıdır. Laktasyon dönemi Emziren sağlıklı annelerde gerçekleştirilen bir oral olanzapin çalışmasında, olanzapinin anne sütüne geçtiği saptanmıştır. Kararlı durumda ortalama yeni doğan maruziyetinin (mg/kg), anneye uygulanan olanzapin dozunun (mg/kg) % 1,8’i olduğu tahmin edilmektedir. Hastalar eğer olanzapin kullanıyorsa emzirmemeleri konusunda uyarılmalıdır. Üreme yetene i / Fertilite Fertilite üzerindeki etkileri bilinmemektedir (Preklinik bilgi için bkz. Bölüm 5.3). 4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler Araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkilere yönelik bir çalışma yapılmamıştır. Olanzapin somnolans ve baş dönmesine neden olabileceğinden, hastalar motorlu araçlar da dahil makine kullanımı sırasında dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar. 4.8. İstenmeyen etkiler Yeti kinler Klinik çalışmalarda, olanzapin kullanımı ile ilişkili olarak en sık (hastaların ≥ % 1’i) olarak görülen advers etkiler somnolans ve kilo alımı, eozinofili, prolaktin, kolesterol, glukoz ve trigliserit düzeylerinde artış (bkz. Bölüm 4.4), glukozüri, iştah artışı, baş dönmesi, akatizi, Parkinsonizm, lökopeni, nötropeni (bkz. bölüm 4.4), diskinezi, ortostatik hipotansiyon, antikolinerjik etkiler, hepatik aminotransferazlarda geçici asemptomatik artışlar (bkz. Bölüm 4.4), döküntü, asteni, yorgunluk, ateş, artralji, artmış alkalen fosfataz, yüksek gama glutamiltransferaz (GGT), yüksek ürik asit, yüksek kreatin fosfokinaz ve ödemdir. Aşağıda spontan bildirim klinik çalışmalardaki laboratuvar incelemelerini advers reaksiyonlar listelenmiştir. Tüm sıklık gruplarında, advers reaksiyonlar azalan ciddiyet sırasıyla sunulmuştur. Sıklık ifadeleri şu şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (≥ 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Kan ve lenf sistemi hastalıkları Yaygın : Eozinofili, lökopeni , nötropeni Seyrek : Trombositopeni Bağışıklık sistemi hastalıkları Yaygın olmayan : Aşırı duyarlılık Metabolizma ve beslenme hastalıkları Çok yaygın : Kilo artışı 10 / 19 Yaygın : Yükselmiş kolesterol düzeyleri , yükselmiş glukoz düzeyleri , yükselmiş trigliserit düzeyleri , glukozüri, iştahta artış Yaygın olmayan : Bazı ölümcül vakalar da dahil olmak üzere çok seyrek olarak ketoasidoz ya da koma ile ilişkili diyabetin alevlenmesi veya gelişmesi (bkz. Bölüm 4.4) Seyrek : Hipotermi Sinir sistemi hastalıkları Çok yaygın : Somnolans Yaygın : Baş dönmesi, akatizi , parkinsonizm , diskinezi Yaygın olmayan : Nöbet geçmişi ya da nöbet risk faktörü taşıyan birçok vakada nöbetler bildirilmiştir distoni (okülojirasyon dahil) tardif diskinezi amnezi dizartri, kekeleme , huzursuz bacak sendromu*, Seyrek : Nöroleptik malign sendrom (bkz. Bölüm 4.4) , ilacın kesilmesinden sonra gelişen semptomlar 7,12 Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar Yaygın olmayan : Epistaksis Seyrek : Uyku apnesi sendromu Kardiyak hastalıklar Yaygın olmayan : Bradikardi, QTc uzaması (bkz. Bölüm 4.4) Seyrek : Ventriküler taşikardi / fibrilasyon, ani ölüm (bkz. Bölüm 4.4) Vasküler hastalıklar Çok yaygın : Ortostatik hipotansiyon Yaygın olmayan : Tromboembolizm (pulmoner embolizm ve derin ven trombozu dahil) (bkz. Bölüm 4.4) Gastrointestinal hastalıklar Yaygın : Kabızlık ve ağız kuruluğu dahil olmak üzere hafif, geçici antikolinerjik etkiler Yaygın olmayan: Abdominal distensiyon , salya hipersekresyonu Seyrek : Pankreatit Hepato-bilier hastalıklar Yaygın : Özellikle tedavinin ilk dönemlerinde karaciğer aminotransferazlarında (ALT, AST) geçici, asemptomatik yükselmeler (bkz. Bölüm 4.4) Seyrek : Hepatit (hepatoselüler, kolestatik veya mikst karaciğer hasarı dahil) Deri ve deri altı doku hastalıkları Yaygın : Döküntü Yaygın olmayan : Işığa duyarlılık reaksiyonu, alopesi Bilinmiyor : Eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu (DRESS) Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları Yaygın : Artralji Seyrek : Rabdomiyoliz Böbrek ve idrar yolu hastalıkları Yaygın olmayan : Üriner inkontinans, üriner retansiyon, idrar yapmada zorlanma 11 / 19 Üreme sistemi ve meme hastalıkları Yaygın : Erkeklerde erektil disfonksiyon, kadınlarda ve erkeklerde azalmış libido Yaygın olmayan : Amenore, meme büyümesi, kadınlarda galaktore, jinekomasti/erkeklerde meme büyümesi Seyrek : Priapizm Gebelik, pueperiyum durumları ve perinatal hastalıklar Bilinmiyor : Yeni doğanlarda ilaç yoksunluk sendromu (bkz. Bölüm 4.6) Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Yaygın : Asteni, yorgunluk, ödem, pireksi Yaygın olmayan : Titreme, yüzde ödem, intihar girişimi Seyrek : Titreme ve ateş, sersemlik hissi, ani ölüm Araştırmalar Çok yaygın : Yükselmiş plazma prolaktin düzeyleri Yaygın Artmış alkalen fosfotaz yüksek kreatin fosfokinaz yüksek gama Glutamiltransferaz , yüksek ürik asit Yaygın olmayan : Artmış total bilirubin ----------------------------------------- Bütün başlangıç Vücut Kitle İndeksi (BMI) kategorilerinde klinik olarak anlamlı kilo artışı görülmüştür. Kısa süreli tedaviyi takiben (ortalama süre 47 gün) başlangıç vücut ağırlığına göre ≥ % 7 kilo artışı çok yaygın (% 22,2), ≥ % 15 kilo artışı yaygın (% 4,2) ve ≥ % 25 yaygın olmayan (% 0,8) şekilde görülmüştür. Uzun süreli maruziyette (en az 48 hafta), başlangıç vücut ağırlığına göre ≥ % 7, ≥ % 15 ve ≥ % 25 kilo artışı çok yaygındır (sırasıyla % 64,4, % 31,7 ve % 12,3). Başlangıçta lipid disregülasyonu bulgusu bulunmayan hastaların açlık lipid değerlerindeki (toplam kolesterol, LDL kolesterol ve trigliseritler) ortalama artışlar daha yüksek olmuştur. Sonradan yüksek seviyelere çıkan (≥ 6,2 mmol/L) başlangıçtaki açlık normal seviyeleri (< 5,17 mmol/L) için izlenmiştir. Açlık toplam kolesterol değerinin başlangıçtaki sınır değerlerden (≥ 5,17 - < 6,2 mmol/L), yüksek değerlere (≥ 6,2 mmol/L) kadar değişimi çok yaygındır. Sonradan yüksek seviyelere çıkan (≥ 7 mmol/L) başlangıçtaki açlık normal seviyeleri (< 5,56 mmol/L) için izlenmiştir. Açlık glukoz değerinin başlangıçtaki sınır değerlerden (≥ 5,56 - < 7 mmol/L), yüksek değerlere (≥ 7 mmol/L) kadar değişimi çok yaygındır. Sonradan yüksek seviyelere çıkan (≥ 2,26 mmol/L) başlangıçtaki açlık normal seviyeleri (< 1,69 mmol/L) için izlenmiştir. Açlık trigliserid değerinin başlangıçtaki sınır değerlerden (≥ 1,69 - < 2,26 mmol/L), yüksek değerlere (≥ 2,26 mmol/L) kadar değişimi çok yaygındır. Klinik çalışmalarda, olanzapin ile tedavi edilen hastalarda Parkinsonizm ve distoni insidansı sayısal olarak plasebo verilenlere göre daha fazladır ancak istatistiksel olarak anlamlı derecede farklı değildir. Olanzapin ile tedavi edilen hastalarda Parkinsonizm, akatizi ve distoni insidansı, titre edilmiş haloperidol dozları alan hastalardan daha azdır. Bireylerin önceden var olan akut ve tardif ekstrapiramidal hareketleri geçmişi hakkında detaylı bilgi olmadığı durumda, olanzapinin daha az tardif diskinezi ve/veya diğer tardif ekstrapiramidal sendromlar yarattığı sonucuna varılamaz. Olanzapin aniden kesildiğinde terleme, insomnia, tremor, anksiyete, bulantı veya kusma gibi akut semptomlar bildirilmiştir. haftaya kadar olan klinik çalışmalarda olanzapinle tedavi edilen hastalarda plazma prolaktin konsantrasyonları normal taban çizgisinde olan prolaktin değerininin üst sınırını yaklaşık % 30 aşmıştır. Bu hastaların büyük çoğunluğunda bu yükselmeler genellikle hafif ve normal değerin üst sınırının 2 katı kadar altında kalmıştır. Birleşik Olanzapin Veritabanındaki klinik çalışmalardan tespit edilen advers olaylar 12 / 19 Birleşik Olanzapin Veritabanında alan klinik çalışmalarda ölçülen değerlerin incelenmesine göre Birleşik Olanzapin Veritabanını kullanarak tespit edilen sıklık ile pazarlama sonrası spontan bildirimlerden belirlenen advers olaylar. Birleşik Olanzapin Veritabanını kullanarak % 95 güven aralığının en üst limitindeki tahmini sıklık ile pazarlama sonrası spontan bildirimlerden tespit edilen advers olaylar. * Olanzapin klinik çalışma veritabanını kullanarak tespit edilen sıklık ile pazarlama sonrası spontan advers olay bildirimlerinden belirlenen advers olay ** Bu terimler ciddi advers olayları ifade eder fakat advers ilaç reaksiyonları tanımını karşılamazlar. Ciddiyetleri nedeniyle burada bahsedilmiştir. Uzun süreli maruziyet (en az 48 hafta) Kilo artışı, glukoz, toplam/LDL/HDL kolesterol veya trigliseritlerinde, klinik olarak anlamlı değişiklikler olan hastaların oranı zaman içinde artmıştır. 9-12 aylık tedaviyi tamamlayan yetişkin hastalarda ortalama kan glukozu artış hızı yaklaşık 6 ay sonra yavaşlamıştır. Özel popülasyonlara ili kin ek bilgiler Demansı olan yaşlı hastalarda yapılan klinik çalışmalarda olanzapin tedavisi, ölüm serebrovasküler advers reaksiyonların plaseboya göre daha yüksek insidansı ilişkilendirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4). hasta grubunda, olanzapin kullanımı ilişkilendirilen ve çok yaygın görülen advers etkiler yürümede anormallik ve düşmelerdir. Pnömoni, vücut sıcaklığında artış, letarji, eritem, görsel halüsinasyonlar ve üriner inkontinans yaygın olarak görülmüştür. Parkinsonla ilişkili ilaca bağlı (dopamin agonistleri) psikozu bulunan hastaların katıldığı klinik çalışmalarda, Parkinson semptomlarında kötüleşme ve halüsinasyonlar çok yaygın olarak ve plaseboya göre daha sık bildirilmiştir. Bipolar mani hastalarında yapılan klinik çalışmada, olanzapinin valproatla birlikte kullanımı, % 4,1 oranında nötropeniye neden olmuştur; bu duruma katkıda bulunan olası bir faktör yüksek plazma valproat düzeyleri olabilir. Olanzapinin lityum veya valproatla birlikte kullanımı tremor, ağız kuruluğu, iştah artışı ve kilo alımı seviyelerinde artışa (≥ % 10) neden olmuştur. Konuşma bozukluğu da yaygın olarak bildirilmiştir. Olanzapinin lityum veya divalproeksle birlikte kullanıldığı tedaviler boyunca hastaların % 17,4’ünde, akut tedavi haftaya kadar) boyunca başlangıç kilosuna göre artış gözlenmiştir. Bipolar bozukluğu olan hastalarda reküransın önlenmesi için uzun süreli olanzapin tedavisi (12 aya kadar), hastaların 39,9’unun kilosunda başlangıç kilolarına göre artış ilişkilendirilmiştir. Pediyatrik Popülasyon Olanzapin, 13 yaşın altındaki çocuk hastaların tedavisi için endike değildir. Ergenler ve yetişkinlerin karşılaştırılması için hiçbir çalışma tasarlanmamış olmasına rağmen, ergen çalışmalarından elde edilen veriler, yetişkin çalışmalarından elde edilenler karşılaştırılmıştır. Aşağıda, yetişkin hastalara kıyasla ergen hastalarda (13-17 yaş) daha fazla sıklıkta rapor edilen veya sadece ergen hastalar ile yapılan kısa süreli klinik çalışmalarda bildirilen advers olaylar özetlenmektedir. Klinik olarak anlamlı kilo artışının (≥ ergen hasta popülasyonunda benzer maruziyete tabi kalan yetişkinlere kıyasla daha sık meydana geldiği görülmüştür. Kilo artışının ve klinik olarak anlamlı kilo artışı yaşayan ergen hastaların oranı, kısa süreli maruziyete kıyasla uzun süreli maruziyette (en az 24 hafta) daha büyük olmuştur. 13 / 19 Her sıklık grubu içinde belirtilen advers reaksiyonlar azalan ciddiyete göre sıralanmıştır. Sıklık terimleri: Çok yaygın ( 1/10); yaygın ( 1/100 ila < 1/10). Metabolizma ve beslenme hastalıkları Çok yaygın : Kilo alımı , trigliserit düzeylerinde artış , iştah artışı Yaygın : Kolesterol düzeylerinde artış Sinir sistemi hastalıkları Çok yaygın : Sedasyon (hipersomnia, letarji, somnolans dahil) Gastrointestinal hastalıklar Yaygın : Ağız kuruluğu Hepato-bilier hastalıklar Çok yaygın : Karaciğer aminotransferazlarında (ALT / AST; bkz. Bölüm 4.4) yükselmeler Araştırmalar Çok yaygın : Toplam bilirubin düzeyinde düşüş, GGT düzeyinde artış, plazma prolaktin düzeylerinde artış ----------------------- Kısa süreli tedavi sonrası (ortalama süre 22 gün), başlangıç vücut ağırlığına (kg) göre ≥ % 7 kilo artışı çok yaygın (% 40,6), ≥ %15 kilo artışı yaygın (% 7,1) ve ≥ % 25 kilo artışı da yaygın (% 2,5) olarak görülmüştür. Uzun süreli maruziyette (en az 24 hafta), hastaların % 89,4’ünde başlangıç vücut ağırlığına göre ≥ % 7, % 55,3’ünde ≥ % 15 ve % 29,1’inde ≥ % 25 kilo artışı olmuştur. Sonradan yüksek seviyelere çıkan (≥ 1,467 mmol/L) başlangıçtaki açlık normal seviyeleri (< 1,016 mmol/L) için izlenmiştir. Açlık trigliserit değerinin başlangıçtaki sınır değerlerden (≥ 1,016 - < 1,467 mmol/L), yüksek değerlere (≥ 1,467 mmol/L) kadar değişmiştir. Sonradan yüksek seviyelere çıkan (≥ 5,17 mmol/L) başlangıçtaki açlık normal toplam kolesterol düzeylerinin seviyelerindeki değişiklikler (< 4,39 mmol/L) yaygın olarak izlenmiştir. Açlık toplam kolesterol değerinin başlangıçtaki sınır değerlerden (≥ 4,39 - < 5,17 mmol/L), yüksek değerlere (≥ 5,17 mmol/L) kadar değişimi çok yaygındır. Plazma prolaktin düzeylerindeki artış yetişkin hastaların % 47,4’ünde rapor edilmiştir. 2,5 mg/gün dozlarında olanzapinle tedavi edilen ergen hastalarda (13-17 yaş) %5 ve üzerinde ve plasebodan 2 kat daha sık olarak gözlenen advers etkiler aşağıdaki gibidir; Sedasyon , kilo artışı, baş ağrısı, iştah artışı, baş dönmesi, karın ağrısı , ekstremitelerde ağrı, yorgunluk, ağız kuruluğu. --------------- hipersomnia, letarji, sedasyon ve somnolansı içerir alt ve üst karın ağrısını içerir ≥ 2,5 mg/gün dozlarında olanzapinle tedavi edilen ergen hastalarda (13-17 yaş) % 2 ve üzerinde ve plasebodan 2 kat daha sık olarak gözlenen advers etkiler aşağıdaki gibidir; Sedasyon , kilo artışı, baş ağrısı, iştah artışı, baş dönmesi, ekstremitelerde ağrı, yorgunluk, ağız kuruluğu, kabızlık, nazofarenjit, ishal, huzursuzluk, karaciğer enzimlerinde (ALT, AST) yükselme , dispepsi, burun kanaması, solunum yolu enfeksiyonu , sinüzit, artralji, kas-iskelet sertliği. 14 / 19 --------------- hipersomnia, letarji, sedasyon ve somnolansı içerir alanin aminotransferaz (ALT), aspartat aminotransferaz (AST) ve hepatik enzim karaciğer enzimlerini içerir alt solunum yolları enfeksiyonu, solunum yolları enfeksiyonu, viral solunum yolları enfeksiyonu, üst solunum yolları enfeksiyonu, viral üst solunum yolları enfeksiyonunu içerir Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; posta: ; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99). 4.9. Doz aşımı ve tedavisi Belirti ve semptomlar: Doz aşımına ilişkin çok yaygın semptomlar (> % 10 insidans); taşikardi, ajitasyon/saldırganlık, konuşma bozukluğu, çeşitli ekstrapiramidal semptomlar ve sedasyondan komaya kadar değişen azalmış bilinç seviyesidir. Tıbbi bakımdan anlamlı doz sekelleri arasında deliryum, konvülziyon, koma, olası nöroleptik malign sendrom, solunum depresyonu, aspirasyon, hipertansiyon veya hipotansiyon, kardiyak aritmi (aşırı doz vakalarının < % 2’sinde) ve kalp durması bulunmaktadır. 450 mg gibi düşük akut doz aşımı durumunda ölümcül sonuçlar bildirilmesine karşın, yaklaşık 2 g oral olanzapin kullanımını takiben sağ kalım da bildirilmiştir. Doz a ımı tedavisi Olanzapin için özel bir antidot bulunmamaktadır. Kusmaya zorlanma önerilmez. Doz aşımı tedavisinin standart prosedürleri önerilebilir (ör. gastrik lavaj, aktif kömür uygulaması). Aktif kömürün birlikte uygulaması olanzapinin oral biyoyararlanımı 50-60 oranında azalmıştır. Hipotansiyonun dolaşım yetersizliğinin sebep olduğu kollapsın tedavisi solunum fonksiyonunun desteği dahil olmak üzere, klinik tabloya göre semptomatik tedavi uygulanmalı ve hayati organ fonksiyonları izlenmelidir. Beta stimülasyon hipotansiyonu kötüleştireceği için epinefrin, dopamin beta-agonist aktivitesi olan diğer sempatomimetik ilaçlar kullanılmamalıdır. Olası aritmilerin saptanması için kardiyovasküler izlem gereklidir. Hasta iyileşene kadar yakın tıbbi gözlem ve izleme sürdürülmelidir. 5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER 5.1. Farmakodinamik özellikler Farmakoterapötik grubu: Psikoleptikler, antipsikotikler ATC kodu: N05AH03 Etki mekanizması: Olanzapin, bir seri reseptör sistemi üzerinde geniş farmakolojik profil sergileyen, antipsikotik, antimanik ve duygudurum dengeleyici bir ajandır. Klinik öncesi çalışmalarda, olanzapin, serotonin 5HT 2A/2C , 5HT , 5HT ; dopamin D , D ; kolinerjik muskarinik reseptörler M –M ; α adrenerjik ve histamin H reseptörleri için geniş bir reseptör aralığına afinite (Ki; < 100 nM) göstermiştir. Olanzapin ile hayvanlarda 15 / 19 gerçekleştirilen davranış çalışmaları, reseptör bağlama profili ile uyumlu 5HT, dopamin ve kolinerjik antagonizma ortaya koymuştur. Olanzapin, in vitro olarak dopamin reseptörlerinden çok serotonin 5HT ’ye afinite ve in vivo model olarak D aktivitesinden çok daha fazla aktivitesi göstermiştir. Elektrofizyolojik çalışmalar, olanzapinin motor fonksiyonla ilgili striatal (A9) yolaklarda az etki gösterirken, selektif olarak mezolimbik (A10) dopaminerjik nöronların ateşlemesini azalttığını ortaya koymuştur. Olanzapin, motor etkilerin göstergesi olan katalepsinin oluşması için gerekenin altındaki dozlarda, antipsikotik aktivitenin bir test belirteci olan şartlanmış kaçınma yanıtını azaltır. Diğer bazı antipsikotik bileşiklerin aksine, olanzapin “anksiyolitik” teste verilen yanıtı artırır. Farmakodinamik etkiler: Sağlıklı gönüllülerde yapılan bir tek oral doz (10 mg) Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) çalışmasında olanzapin, reseptör tutulumuna göre daha yüksek tutulumu oluşturmuştur. İlave olarak, şizofreni hastalarında yapılan bir Tek Foton Emisyon Bilgisayarlı Tomografisi (SPECT) görüntüleme çalışması, olanzapine yanıt veren hastaların, klozapine yanıt veren hastalarla kıyaslandığında, başka diğer antipsikotiklere ve risperidona yanıt veren hastalardan daha düşük striatal D tutulumuna sahip olduklarını göstermiştir. Klinik etkililik ve güvenlilik: Olanzapin, pozitif ve negatif semptomları olan 2900’den fazla şizofreni hastasında yapılan iki plasebo kontrollü çalışmanın ikisinde ve üç karşılaştırmalı kontrollü çalışmanın ikisinde, pozitif semptomlarda olduğu kadar, negatif semptomlarda anlamlı olarak büyük iyileşmeler sağlamıştır. Farklı seviyelerde şizofreni, şizoafektif ve ilişkili depresif sendromlar (Montgomery-Asberg Depresyon Değerlendirme Ölçeğinde başlangıç ortalaması 16,6) dahil alakalı bozuklukları olan 1481 hastada yapılan birçok uluslu, çift-kör, karşılaştırma çalışmasında, başlangıç ve bitiş duygudurum skoru değişikliği amaçlı bir prospektif sekonder analiz, olanzapinin (-6,0) haloperidole (-3,1) göre istatistiksel olarak anlamlı iyileşme (p=0,001) sağladığını göstermiştir. Bipolar bozukluğun manik ve mikst dönemlerini geçiren hastalarda, manik semptomların azaltılması açısından olanzapin, haftadan sonra plasebo, valproat semisodyumdan (divalproeks) daha üstün etki göstermiştir. Olanzapinin haloperidole karşı uygulandığı karşılaştırmalı bir çalışmada, 6 ve 12 haftada hastaların manik ve depresif semptomlarının semptomatik remisyonunun gerçekleşme oranında benzer etkililiğe sahip oldukları gösterilmiştir. En az 2 hafta boyunca lityum veya valproat tedavisi uygulanan hastalarda, tedaviye olanzapin eklenmesi, haftadan sonra mani depresyon semptomlarında, valproat ve lityumun tek başlarına uygulanmasına göre çok daha fazla azalma sağlamıştır. Olanzapinle elde edilen remisyon ve sonrasında olanzapin ya da plaseboya randomize edilmiş manik dönemdeki hastalarda yapılan aylık reküransın önlenmesi çalışmasında olanzapin, bipolar reküransın primer bitiş noktası için plaseboya göre istatistiksel olarak anlamlı üstünlük göstermiştir. Olanzapin ayrıca, mani veya depresyon reküransının önlenmesinde plaseboya göre istatistiksel olarak anlamlı bir avantaj sağlamıştır. Olanzapin ile birlikte lityumla elde edilen remisyon ve daha sonra tek başına olanzapin ya da lityuma randomize edilmiş manik dönemdeki hastalarda yapılan ikinci bir 12 aylık çalışmada olanzapin, istatistiksel olarak bipolar reküransın primer bitiş noktasındaki lityumun altında kalmamıştır (olanzapin % 30, lityum % 38,3, p=0,055). 16 / 19 Olanzapin ile birlikte bir duygudurum dengeleyici ilaçla (lityum ya da valproat) stabilize olan manik veya mikst dönemdeki hastalarda yapılan bir 18 aylık birlikte tedavi çalışmasında, sendromik (diagnostik) kriterlere göre tanımlanan bipolar reküransın geciktirilmesinde, olanzapinin lityum veya valproat ile birlikte uzun süreli tedavi, tek başına lityum veya valproata göre istatistiksel olarak anlamlı bir üstünlük sağlamamıştır. Pediyatrik popülasyon Ergenlerdeki (13-17 yaş) deneyim, 200’den az ergen hastada şizofrenide (6 hafta) ve mani ile ilişkili bipolar I bozuklukta (3 hafta) olmak üzere kısa dönem etkililik verileri ile sınırlıdır. Olanzapin günde 2,5 mg esnek doz ile kullanılmaya başlanmış ve 20 mg’a artırılmıştır. Olanzapin ile tedavi sırasında, yetişkinler ile kıyaslandığında ergenler anlamlı oranda daha fazla kilo almıştır. Açlık toplam kolesterol, kolesterol, trigliseritler prolaktin düzeylerindeki (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8) değişimlerin büyüklüğü yetişkinlere göre ergenlerde daha fazla olmuştur. Bu etkilerin düzeltilmesine yönelik veri mevcut değildir ve uzun dönem güvenlilik verileri sınırlıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8). Uzun süreli güvenlilikle ilgili bilgiler başlıca açık-etiketli ve kontrol grubu olmayan çalışma verileriyle sınırlıdır. 5.2. Farmakokinetik özellikler Ağızda çözünebilir olanzapin tabletleri ile film kaplı olanzapin tabletleri biyoeşdeğerdir ve emilim hız ve oranları aynıdır. Ağızda çözünebilir olanzapin tabletleri, film kaplı tabletlerin yerine kullanılabilir. Genel özellikler Emilim: Olanzapin, oral uygulamadan sonra iyi emilir, doruk plazma konsantrasyonlarına 5-8 saatte ulaşır. Emilimi yiyeceklerden etkilenmez. İntravenöz uygulamaya oranla mutlak oral biyoyararlanımı araştırılmamıştır. Da ılım: Olanzapinin kan proteinlerine bağlanma oranı 7 ile yaklaşık 1000 ng/ml arasında değişen bir konsantrasyonda; yaklaşık % 93‘tür. Olanzapin özellikle albümine ve α -asit-glikoproteine bağlanmaktadır. Biyotransformasyon: Olanzapin, konjugatif ve oksidatif yollarla karaciğerde metabolize olur. Dolaşımdaki ana metaboliti, kan beyin engelini aşamayan, 10-N-glukuroniddir. Sitokrom P450-CYP1A2 ve P450-CYP2D6 N-desmetil ve 2-hidroksimetil metabolitlerinin oluşumuna katkıda bulunurlar, ikisi hayvan deneylerinde olanzapinden daha in vivo farmakolojik aktivite göstermiştir. Hakim olan farmakolojik aktivite ana ilaç olanzapinden kaynaklanmaktadır. Eliminasyon: Oral uygulamadan sonra, sağlıklı vakalarda, olanzapinin ortalama terminal eliminasyon yarılanma ömrü yaşa ve cinsiyete göre değişmiştir. Erkek hastalara karşın kadın hastalarda ortalama atılım yarı ömrü biraz daha uzundur (32,3 saate karşın 36,7 saat) ve klerens daha düşüktür (27,3 L/saate karşın 18,9 L/saat). Buna karşın, olanzapin (5-20 mg) kadın hastalarda da (n=467) erkek hastalarda (n=869) olduğu gibi bir güvenlilik profili göstermiştir. Doğrusallık/doğrusal olmayan durum: Veri yoktur. 17 / 19 Hastalardaki karakteristik özellikler Geriyatrik popülasyon: Yaşlı olmayan vakalara karşın sağlıklı yaşlılarda (65 ve üstü) ortalama eliminasyon yarılanma ömrü uzamıştır (33,8 saate karşın 51,8 saat) ve klerens azalmıştır (18,2 L/saate karşın 17,5 L/saat). Yaşlılarda görülen farmakokinetik değişkenlik gençlerdekinden farklılık göstermez. Şizofrenisi olan 65 yaşın üstündeki 44 hastada, günde 5 ile 20 mg arasında uygulanan dozlar dikkat çekici hiçbir yan etki profili sergilememiştir. Böbrek yetmezliği: Sağlıklı vakalara karşın böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi < 10 mL/dak.) ortalama atılım yarı ömründe (32,4 saate karşın 37,7 saat) veya ilacın klerensinde (25,0 L/saate karşın 21,2 L/saat) anlamlı farklılık bulunmamıştır. Kütle balans çalışması sonucunda radyo işaretli olanzapinin yaklaşık % 57’si, idrarda esas olarak metabolitleri halinde bulunmuştur. Karaciğer yetmezliği: Klinik olarak anlamlı (Childs Pugh Sınıflandırması A (n = 5) ve B (n = 1)) sirozu bulunan 6 hastada, bozulmuş karaciğer fonksiyonunun etkisine ilişkin küçük bir çalışma, oral yoldan verilen olanzapinin farmakokinetiği üzerinde çok az etki göstermiştir (2,5 - 7,5 mg tek doz): Hafif ila orta dereceli karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalar, karaciğer fonksiyon bozukluğu olmayan hastalara kıyasla hafifçe artmış sistematik klerense daha hızlı eliminasyon yarılanma ömrüne sahiptir (n = 3). Sirozlu hastalarda (4/6; % 67) hepatik fonksiyon bozukluğu olmayan hastalara (0/3; kıyasla daha fazla sigara içicisi bulunmaktadır. Irk: Beyaz, Japon ve Çinli gönüllüler ile yapılan bir klinik çalışmada, bu üç popülasyon arasında farmakokinetik parametreler açısından bir farklılık görülmemiştir. Pediyatrik popülasyon: Ergenler (13-17 yaş): Olanzapinin ergenler ve yetişkinlerdeki farmakokinetiği benzerdir. Klinik çalışmalarda, ergenlerdeki ortalama olanzapin maruziyeti yaklaşık daha yüksektir. Ergenler ve yetişkinler arasındaki demografik farklara daha düşük ortalama vücut ağırlığı dahildir ve ergenlerin birkaç tanesi sigara kullananlardır. Bu tip faktörlerin, ergenlerde gözlenen daha yüksek ortalama maruziyete olası katkısı vardır. Sigara kullanımı: Sigara içenlere karşın sigara içmeyen hastalarda (kadınlar erkekler) ortalama atılım yarılanma ömrü uzamış (30,4 saate karşın 38,6 saat) ve klerens azalmıştır (27,7 l/saate karşın 18,6 l/saat). Gençlere karşın yaşlı hastalarda, erkeklere karşın kadınlarda ve sigara içenlere karşın sigara içmeyenlerde olanzapinin plazma klerensi daha düşüktür. Ancak, olanzapinin klerensinin ve yarılanma ömrünün yaş, cinsiyet ve sigara içmenin etkisinin boyutu fertler arasındaki tüm değişkenlikle karşılaştırınca küçüktür. 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri Akut (tek- doz) toksisite Kemirgenlerdeki oral toksisite belirtileri, güçlü nöroleptik bileşiklerde gözlenen etkilerle uyumludur: hipoaktivite, koma, tremor, klonik konvülziyonlar, salivasyon ve kilo alımında 18 / 19 baskılanma. Medyan letal dozlar yaklaşık 210 mg/kg (fareler) ve 175 mg/kg (sıçanlar) olarak bulunmuştur. Köpekler, 100 mg/kg’a kadar olan dozları mortalite olmadan tolere edebilmiştir. Klinik belirtiler arasında sedasyon, ataksi, tremor, kalp atım hızında artış, solunum güçlüğü, miyozis ve anoreksi bulunmaktadır. Maymunlarda 100 mg/kg’a kadar olan tekli oral dozlar aşırı bitkinliğe ve daha yüksek dozlarda bilinç bulanıklığına neden olmuştur. Tekrarlanan doz toksisitesi Farelerde 3 aya ve sıçan ve köpeklerde 1 yıla kadar süren çalışmalarda gözlenen başlıca baskın etkiler SSS depresyonu, antikolinerjik etkiler ve periferik hematolojik bozukluklardır. depresyonuna karşı tolerans gelişmiştir. Yüksek dozlarda büyüme parametreleri azalmıştır. Sıçanlarda prolaktin düzeyindeki artışla uyumlu reversibl etkiler arasında over ve rahim ağırlıklarında azalma ve vajinal epitel ve meme bezindeki morfolojik değişiklikler bulunmaktadır. Hematolojik toksisite Her türde hematolojik parametreler üzerinde etkiler gözlenmiştir. Bunlar arasında farelerin dolaşımdaki lökosit sayısında azalma ve sıçanların dolaşımlarındaki lökositlerde spesifik olmayan azalmalar bulunmaktadır; ancak kemik iliği toksisitesini düşündüren herhangi bir bulguyla karşılaşılmamıştır. Günde 8 ya da 10 mg/kg olanzapin ile tedavi edilen birkaç köpekte reversibl nötropeni, trombositopeni ya da anemi gelişmiştir (maruz kalınan toplam olanzapin miktarı [EAA] 12 mg’lık doz verilen bir erkek hasta ile karşılaştırıldığında 12-15 daha yüksektir). Sitopenik köpeklerde, kemik iliğindeki progenitör hücrelerde proliferasyon halindeki hücreler üzerinde olumsuz etki gözlenmemiştir. Üreme toksisitesi Olanzapin teratojenik etki göstermemiştir. Sedasyon erkek sıçanların çiftleşme becerisini etkilemiştir. Sıçanlarda 1,1 mg/kg’lık dozlar (insandaki maksimum dozun 3 katı) östrojenle ilgili siklusları etkilemiştir; 3 mg/kg’lık doz (insandaki maksimum dozun 9 katı) üreme parametrelerini etkilemiştir. Olanzapin verilen sıçanların yavrularında fetal gelişimde gecikme ve yavruların bedensel aktivite düzeylerinde geçici azalma saptanmıştır. Mutajenite Olanzapin hiçbir standart testte mutajenik ya da klastojenik etkiler göstermemiştir. Bu testler arasında bakteriyel mutasyon testleri ve in vitro in vivo memeli testleri de bulunmaktadır. Karsinojenite Sıçan ve farelerde gerçekleştirilen çalışmaların sonuçlarına göre, olanzapinin karsinojenik olmadığı sonucuna varılmıştır. 6. FARMASÖT K ÖZELL KLER 6.1. Yardımcı maddelerin listesi Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı) Kalsiyum silikat Düşük sübstitüe hidroksipropil selüloz Krospovidon Aspartam (E-951) Portakal aroması Muz aroması Silika kolloidal anhidrus Magnezyum stearat 19 / 19 6.2. Geçimsizlikler Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır. 6.3. Raf ömrü 24 ay 6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler Işık ve nemden korumak için orijinal ambalajında saklayınız. 25ºC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. 6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği Kutuda, PA/PVC/Alu – PETP/Alu blister ambalajda, 28 adet 6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ ne uygun olarak imha edilmelidir. 7. RUHSAT SAHİBİ Ali Raif İlaç San. A.Ş. Kağıthane /İSTANBUL 8. RUHSAT NUMARASI 2015/612 9. İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsatlandırma tarihi: 11.08.2015 Ruhsat yenileme tarihi: 10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ Ozaprin Rapid uyutur mu?OZAPRİN RAPİD'in aldığınızda uykulu hissetmeye neden olma riski bulunmaktadır. Böyle bir durumda araç ve makine kullanmayınız. Doktorunuza danışınız. OZAPRİN RAPİD aspartam ve laktoz içerir.
Ozaprin Rapid 5 mg nasıl kullanılır?13-17 yaş arası ergenlerde tavsiye edilen başlangıç dozu 2,5-5 mg'dır. Uygun tedavi dozuna doktorunuz karar verecektir. OZAPRİN RAPİD tableti doktorunuzun tavsiyesi üzerine günde bir kez alınız. Tabletlerinizi her gün aynı zamanda alınız.
Ozaprin 5 mg kaç TL?Sadece eczanelerde satılır.. Olanzapin nedir ne işe yarar?Olanzapin şizofreni ve benzeri psikotik bozuklukların tedavisinde en az haloperidol kadar etkili olan tiyenobenzodiazepin türevi bir antipsikotiktir.
|