Ozaprin 5 mg ne için kullanılır

Ozaprin 5 mg ne için kullanılır

  • Türkçe

  • Login / Register
  • 0 items -  0.00
  • Türkçe

İnternet sitemizde yer alan içerikleri daha etkin bir şekilde kullanabilmenizi sağlamak ve ziyaret deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanıyoruz. Çerezlerle ilgili detaylı bilgi için Aydınlatma Metnimiz

The cookie settings on this website are set to "allow cookies" to give you the best browsing experience possible. If you continue to use this website without changing your cookie settings or you click "Accept" below then you are consenting to this.

Close

1/10

KULLANMA TALİMATI

OZAPRİN RAPİD 5 mg ağızda çözünebilir tablet

Ağızdan alınır.

Etkin madde:

Her bir ağızda çözünebilir tablet etkin madde olarak 5 mg olanzapin içerir.

Yardımcı maddeler:

Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı), kalsiyum silikat, düşük

sübstitüe hidroksipropil selüloz, krospovidon, aspartam (E-951), portakal aroması, muz

aroması, silika kolloidal anhidrus, magnezyum stearat

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice

okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.

Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.

Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı

kullandığınızı söyleyiniz.

Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında

yüksek veya düşük doz kullanmayınız.

Bu kullanma talimatında:

1. OZAPRİN RAPİD nedir ve ne için kullanılır?

2. OZAPRİN RAPİD’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

3. OZAPRİN RAPİD nasıl kullanılır?

4. Olası yan etkiler nelerdir?

5. OZAPRİN RAPİD’in saklanması

Ba

lıkları yer almaktadır.

1. OZAPRİN RAPİD

nedir ve ne için kullanılır?

OZAPRİN RAPİD 28 adet ağızda çözünebilir tablet içeren PA/PVC/Alu-PETP/Alu blister

ambalajda takdim edilmektedir. OZAPRİN RAPİD tabletler, sarı renkli, yuvarlak, yassı,

kenarları eğimli tabletlerdir.

OZAPRİN RAPİD olanzapin adlı etkin maddeyi içerir. OZAPRİN RAPİD antipsikotikler adı

verilen bir ilaç grubuna aittir ve aşağıdaki durumların tedavisinde kullanılır:

Gerçekte

olmayan

şeyleri duymak, görmek veya hissetmek, yanlış inanışlar,

anormal şüphecilik, içine kapanmak gibi belirtilerin eşlik ettiği bir hastalık olan

şizofreninin tedavisinde kullanılır. Ayrıca bu hastalığı yaşayan hastalar kendilerini

depresif, endişeli veya gergin hissedebilirler.

Heyecan ve coşku hali durumları görülen, orta ve şiddetli manik dönemler,

OZAPRİN

RAPİD’in

manik

dönemde

(heyecan

veya

coşku

belirtileri

olan

durum)

olanzapin tedavisine cevap veren bipolar bozukluğu (ruhsal durumdaki zıt yönlü değişiklikler)

olan hastalarda, bu belirtilerin tekrar oluşmasını önlediği gösterilmiştir.

2/10

OZAPRİN RAPİD benzer durumların tedavisi için hekimin uygun gördüğü durumlarda 13-17

yaş arasındaki ergen hastalarda da kullanılabilir.

2. OZAPRİN RAPİD’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

OZAPRİN RAPİD’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ

Eğer, olanzapine veya bu ilacın içeriğindeki diğer maddelerden herhangi birine karşı

alerjikseniz (aşırı duyarlılığınız varsa). Alerjik reaksiyon döküntü, kaşınma, yüzde

şişme, dudaklarda şişme veya nefes darlığı şeklinde tanınabilir. Bunlardan herhangi

biri olursa doktorunuza danışınız.

Eğer,

daha

önceden

çeşit

göz

tansiyonu

(glokom

gibi)

tanısı

konulmuş

göz

problemleriniz varsa.

OZAPRİN RAPİD’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ

OZAPRİN RAPİD kullanmadan önce doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

Ciddi yan etkilere yol açabileceğinden, OZAPRİN RAPİD’in demansı (bunama) olan

yaşlı hastalarda kullanımı tavsiye edilmez.

ilaçlar,

başlıca

yüz

dilde

anormal

hareketlere

neden

olabilirler.

Eğer

OZAPRİN RAPİD verildikten sonra bunları yaşarsanız, doktorunuza bildiriniz.

Bu tip ilaçlar, çok nadir olarak ateş, daha hızlı soluma, terleme, kas sertliği, uyuşukluk

veya uykulu olma gibi belirtilerin beraber görülmesine neden olur. Bu durumun

görülmesi halinde derhal doktorunuza başvurunuz.

OZAPRİN

RAPİD

kullanan

hastalarda

kilo

artışı

görülmektedir.

Doktorunuz

birlikte düzenli olarak kilonuzu kontrol etmelisiniz. Diyetisyene yönlendirilebilirsiniz

veya gerekirse bir diyet planı ile yardım alabilirsiniz.

OZAPRİN RAPİD kullanan hastalarda yüksek kan şekeri ve yüksek yağ (trigliserit ve

kolesterol) düzeyleri görülmektedir. Doktorunuzun kontrolünde OZAPRİN RAPİD

kullanmaya başlamadan önce ve tedavi süresi boyunca düzenli olarak kan şekerinizin

ve bazı yağ düzeylerinizin kontrol edilmesi için kan testi yapılmalıdır.

Sizin veya ailenizden birisinin kan pıhtılaşması ile ilgili bir hastalık öyküsü varsa bu

gibi ilaçlar kan pıhtısı oluşumu ile ilişkili olabileceğinden doktorunuza söylemelisiniz.

Normal gece uykusundayken kısa periyotlarda nefes durması (uyku apnesi olarak ifade

edilir)

durumu

yaşıyorsanız

veya

yaşadıysanız

aldığınız

ilaçlar

normal

beyin

aktivitelerini yavaşlatıyorsa (depresanlar) dikkatli kullanınız.

Eğer aşağıdaki hastalıklardan herhangi biri sizde varsa, doktorunuzla mümkün olduğunca

çabuk temasa geçiniz:

Şeker hastalığı (diyabet)

Kalp hastalığı

Karaciğer veya böbrek hastalığı

Parkinson hastalığı

Nöbetler

Prostat sorunları

Bağırsak tıkanması (paralitik ileus)

Kan hastalıkları

İnme veya “minör” inme (inmenin geçici belirtileri)

3/10

Uzun süreli şiddetli ishal ve kusma (hasta hissetme) veya idrar söktürücü ilaçların

(diüretikler) kullanımı sonucu tuz kaybınız olabileceğini biliyorsanız.

Eğer demansınız (bunama) varsa, siz veya bakıcınız/akrabanız inme veya “minör” inme

yaşayıp yaşamadığınızı doktorunuza söylemelidir.

Eğer 65 yaşın üzerindeyseniz doktorunuz rutin bir önlem olarak tansiyonunuzu takip edebilir.

uyarılar

geçmişteki

herhangi

dönemde

dahi

olsa

sizin

için

geçerliyse

lütfen

doktorunuza danışınız.

Çocuklar

OZAPRİN RAPİD, 13 yaşın altındaki hastalar için uygun değildir.

OZAPRİN RAPİD’in yiyecek ve içecek ile kullanılması

Alkolle

birlikte

alınması

uyku

haline

neden

olabileceğinden,

size

OZAPRİN

RAPİD

verilmişse alkol almayınız.

Hamilelik

İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Hamileyseniz, hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız veya bebek sahibi olmayı planlıyorsanız

bu ilacı kullanmadan önce doktorunuza danışınız.

Gebeliğin son döneminde (son 3 aylık dönem) OZAPRİN RAPİD dahil tüm antipsikotik

ilaçlara maruz kalan yeni doğan bebeklerde, doğumu takiben şiddeti değişebilen anormal kas

hareketleri ve/veya ilaç kesilmesine bağlı huzursuzluk, bebekteki kas gerginliğinin aşırı

artması veya azalması, uyku hali, solunum sıkıntısı veya beslenme bozuklukları görülebilir.

Eğer bebeğinizde bu belirtilerden herhangi birini görürseniz doktorunuzla iletişime geçiniz.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza

danışınız.

Emzirme

İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

OZAPRİN

RAPİD

miktarda

anne

sütüne

geçtiği

için

emzirme

döneminde

ilaç

kullanılmamalıdır.

Araç ve makine kullanımı

OZAPRİN RAPİD’in aldığınızda uykulu hissetmeye neden olma riski bulunmaktadır. Böyle

bir durumda araç ve makine kullanmayınız. Doktorunuza danışınız.

4/10

OZAPRİN RAPİD’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli

bilgiler

OZAPRİN RAPİD aspartam ve laktoz içerir.

ürün

fenilananin

için

kaynak

içermektedir.

Fenilalanini

kullanamayan

hastalar,

OZAPRİN RAPİD’in bir fenilalanin kaynağı olan aspartam içerdiğini dikkate almalıdırlar.

Bu, fenilketonürisi olan insanlar için zararlı olabilir.

OZAPRİN RAPİD,

laktoz

içermektedir.

Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı

şekerlere toleransınızın bulunmadığı söylenmişse, bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla

temasa geçiniz.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı

OZAPRİN

RAPİD’i

kullanırken

sadece

doktorunuzun

izin

verdiği

diğer

ilaçları

alınız.

OZAPRİN

RAPİD’in

huzursuzluk

tedavisinde

kullanılan

ilaçlarla

veya

uyku

ilaçlarıyla

(sakinleştiriciler)

veya

ruhsal

çöküntüye

karşı

olan

ilaçlarla

(antidepresanlar)

birlikte

kullanımı uyku hali hissetmenize neden olabilir.

Eğer özellikle aşağıdaki ilaçları alıyorsanız doktorunuza söyleyiniz;

Parkinson hastalığı için ilaçlar

OZAPRİN

RAPİD

dozunuzu

değiştirmeniz

gerekebileceğinden,

karbamazepin

(antiepileptik,

duygudurum

düzenleyici),

fluvoksamin

(bir

antidepresandır)

siprofloksasin (bir antibiyotiktir)

Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda

kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

3. OZAPRİN RAPİD nasıl kullanılır?

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:

Bu ilacı her zaman doktorunuzun size anlattığı şekilde kullanınız. Emin olmadığınız takdirde

doktor veya eczacınıza sorunuz.

Doktorunuz kaç tane OZAPRİN RAPİD tablet kullanmanız ve ilaca ne kadar süreyle devam

etmeniz gerektiğine karar verecektir. OZAPRİN’in günlük dozu 5 ila 20 mg arasındadır.

Belirtilerinizin

tekrar

görülmesi

durumunda

doktorunuza

danışınız

ancak

doktorunuz

söylemedikçe OZAPRİN RAPİD kullanmayı bırakmayınız.

13-17 yaş arası ergenlerde tavsiye edilen başlangıç dozu 2,5-5 mg’dır. Uygun tedavi dozuna

doktorunuz karar verecektir.

OZAPRİN RAPİD tableti doktorunuzun tavsiyesi üzerine günde bir kez alınız. Tabletlerinizi

her gün aynı zamanda alınız. Tableti yemekler ile birlikte ya da tek başına almanız fark

etmemektedir.

OZAPRİN RAPİD tabletler kolayca kırılabildiğinden tableti tutarken dikkatli olunuz.

Tabletler kırılabileceğinden tabletleri ıslak elle tutmayınız.

5/10

Blister bantını iki ucundan tutunuz ve bir blister yuvasını etrafındaki kesikli kısımdan

yavaşça kopartarak banttan ayırınız.

Koparttığınız bölümün arkasındaki bantı dikkatlice çıkarınız.

Tableti hafifçe dışarı doğru itiniz.

Tableti ağzınıza yerleştiriniz. Tablet ağzınızda hemen eriyip kolayca yutulabilecektir.

Tabletinizi

ayrıca

bardak

portakal

suyu,

elma

suyu,

süt

veya

kahve

içine

atıp

karıştırabilirsiniz. Bazı içecekler ile karıştırıldığında karışımın rengi değişebilir ve karışım

bulanıklaşabilir. Karışımı doğrudan içiniz.

Uygulama yolu ve metodu:

OZAPRİN RAPİD ağız yoluyla alınır.

Değişik yaş

grupları:

Çocuklarda kullanımı:

OZAPRİN RAPİD 13 yaşın altındaki hastalar için uygun değildir.

Yaşlılarda kullanımı:

Yaşlılarda rutin olarak daha düşük bir başlangıç dozu (5 mg/gün) etkili değildir, ancak 65 yaş

ve üzerindekilerde, klinik olarak uygun olan durumlarda bu düşük doz düşünülmelidir.

Özel kullanım durumları:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği

Bu tip hastalarda daha düşük bir başlangıç dozu (5 mg) düşünülmelidir. Orta derecede

karaciğer

yetmezliği

olan

hastalarda,

başlangıç

dozu

olmalıdır

dikkatle

artırılmalıdır.

E

er OZAPRİN RAPİD’in etkisinin çok güçlü veya zayıf oldu

una dair bir izleniminiz var ise

doktorunuz veya eczacınız ile konu

unuz.

Kullanmanız gerekenden fazla OZAPRİN RAPİD kullandıysanız

Kullanmaları gerekenden daha fazla OZAPRİN RAPİD kullanan hastalar aşağıdaki belirtileri

yaşayabilirler:

Kalbin hızlı atması

Huzursuzluk/saldırganlık

Konuşma bozukluğu

Özellikle yüz ve dilde anormal hareketler

Bilinç seviyesinde azalma

6/10

Diğer belirtiler:

Akut konfüzyon (ani zihin karışıklığı)

Epilepsi (sara) nöbetleri

Koma

“Ateş, hızlı soluma, terleme, kas sertliği ve sersemlik hissi ya da uyku hali”nin

kombinasyonu

Solunum hızının azalması

Aspirasyon (besin veya sıvının solunum yollarına kaçması)

Yüksek tansiyon ya da düşük tansiyon

Kalpte ritim bozukluğu olabilir

Yukarıdaki belirtilerin herhangi birini gördüğünüzde hemen doktorunuza veya hastaneye

başvurunuz. Doktorunuza kullandığınız tabletlerin ambalajını gösteriniz.

OZAPRİN RAPİD’den

kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmı

sanız bir doktor veya

eczacı ile konu

unuz.

OZAPRİN RAPİD’i kullanmayı unutursanız

Tabletinizi hatırladığınız anda alınız.

Bir gün içerisinde iki doz almayınız.

Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

OZAPRİN RAPİD ile tedavi sonlandırıldı

ındaki olu

abilecek etkiler

Kendinizi daha iyi hissettiğinizde tabletleri kullanmayı bırakmayınız. Doktorunuz söylediği

sürece OZAPRİN RAPİD almaya devam etmeniz önemlidir.

OZAPRİN RAPİD’i aniden kullanmayı bırakırsanız terleme, uyuyamama, titreme, kaygı

veya bulantı ve kusma görülebilir. Tedaviyi sonlandırmadan önce doktorunuz size kademeli

olarak doz azaltmanızı önerebilir.

Bu ilacın kullanımıyla ilgili ilave sorularınız olursa doktorunuza ve eczacınıza sorunuz.

4. Olası yan etkiler nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi, OZAPRİN RAPİD’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde

yan etkiler olabilir.

A

a

ıdakilerden biri olursa OZAPRİN RAPİD’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL

doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne ba

vurunuz:

Özellikle yüzde ve dilde anormal hareket (10 hastanın birinden az görülebilen yaygın

bir yan etki).

Toplar

damarlarda

özellikle

bacaklarda

görülen

(belirtileri

şişlik,

ağrı

bacakta

kızarıklık), kan damarları boyunca akciğerlere doğru hareket edebilen, göğüs ağrısı ve

nefes almada zorluğa neden olan kan pıhtısı (100 hastanın 1’inden az görülebilen yaygın

olmayan bir yan etki).

Ateş,

hızlı

soluma,

terleme,

kaslarda

sertlik

sersemlik

hissi

uyku

hali

kombinasyonu (bu yan etkinin sıklığı eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

7/10

Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.

Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin OZAPRİN RAPİD’ e karşı ciddi alerjiniz var

demektir. Acil tıbbi müdaheleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.

Tüm ilaçlar gibi, OZAPRİN RAPİD’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde

yan etkiler olabilir.

Çok yaygın: 10 hastanın en az 1’inde görülebilir.

Yaygın: 10 hastanın 1’inden az fakat 100 hastanın 1’inden fazla görülebilir.

Yaygın olmayan: 100 hastanın 1’inden az fakat 1.000 hastanın 1’inden fazla görülebilir.

Seyrek: 1.000 hastanın 1’inden az fakat 10.000 hastanın 1’inden fazla görülebilir.

Çok seyrek: 10.000 hastanın 1’inden az görülebilir.

Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.

Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:

Çok yaygın

Kilo alımı

Uyku hali

Kandaki süt salgısını uyaran hormon olan prolaktin düzeylerinde artış

Bazı insanlar tedavinin erken döneminde, özellikle yatar ya da oturur pozisyondan kalkarken,

sersemlik hissedebilir ya da bayılabilir (düşük kalp atım hızı ile). Bu durum genellikle

kendiliğinden geçer, ancak geçmezse, doktorunuza söyleyiniz.

Yaygın

Bazı kan hücrelerinde ve kandaki yağ miktarındaki değişiklikler

Tedavinin erken döneminde, karaciğer enzimlerinde geçici artışlar

Kandaki ve idrardaki şeker düzeyinde artışlar

Kandaki ürik asit ve kreatin fosfokinaz düzeylerinde artışlar

Çok aç hissetme

Baş dönmesi

Huzursuzluk

Titreme

Anormal hareket (diskinezi)

Kabızlık

Ağız kuruluğu

Deride döküntü

Güç kaybı

Aşırı yorgunluk

Ellerde, ayak bileklerinde veya ayaklarda şişme ile anlaşılan su tutması

Ateş

Eklem ağrısı

Erkek ve kadınlarda cinsel istek azalması ya da erkeklerde sertleşme sorunu ile

görülen cinsel işlev bozukluğu

8/10

Yaygın olmayan

Alerjik reaksiyon (örn. ağız ve boğazın şişmesi, kaşıntı, döküntü)

Şeker hastalığı veya bazen koma veya ketoasidoz (kan ve idrardaki ketonlar) ile

bağlantılı şeker hastalığının kötüleşmesi

Genellikle nöbet geçmişi olanlarda sara nöbeti (epilepsi)

Kas sertliği ya da spazmı (göz hareketleri dahil)

Huzursuz bacak sendromu

Konuşmada problem

Kekeleme

Düşük kalp atım hızı

Gün ışığına karşı hassasiyet

Burundan kan gelmesi

Karın şişliği

Salya artışı

Hafıza kaybı veya unutkanlık

İdrar tutamama

İdrara çıkamama

Saç dökülmesi

Adet dönemlerinin olmaması ya da azalması

Anormal

anne

sütü

üretimi

anormal

büyüme

gibi

kadın

erkeklerin

memelerindeki değişiklikler

Venöz tromboembolik olay (VTO) (toplar damarlarda tıkanıklığa neden olabilecek

olaylar) riski

Seyrek

Normal gece uykusundayken kısa periyotlarda nefes durması (uyku apnesi)

Vücut ısısında düşüş

Anormal kalp ritmi

Açıklanamayan ani ölüm

Şiddetli karın ağrısı, ateş ve bulantıya/kusmaya neden olan pankreas iltihabı

Cildin ve gözün beyaz kısımlarında sararma ile ortaya çıkan karaciğer hastalığı

Açıklanamayan sızı ve ağrılar ile kendini gösteren kas hastalığı

Uzamış ve/veya ağrılı sertleşme (ereksiyon)

Çok seyrek

Bir çeşit beyaz kan hücresi (eozinofil) artışı

Tüm vücutta görülebilen belirtilerle seyreden ilaç reaksiyonu (DRESS) gibi ciddi

alerjik reaksiyonlar

DRESS başlangıçta yüzde kızarma ile birlikte grip benzeri belirtilerle, sonra geniş çaplı

kızarıklık,

vücut

sıcaklığında

artış,

lenf

nodüllerinde

büyüme,

karaciğer

enzimlerinde

yükselme, beyaz kan hücresinin bir tipinde artış (eozionofili) ile ortaya çıkar.

Olanzapin kullanırken bunaması (demans) olan yaşlı hastalar inme, zatürre, idrar kaçırma,

düşmeler, aşırı yorgunluk, var olmayan şeyleri görme (halüsinasyonlar), vücut sıcaklığında

artış,

ciltte

kızarıklık

yürümede

zorluktan

şikayet

etmektedirler.

özel

gruptaki

9/10

hastalarda bazı ölüm vakaları da bildirilmiştir. Antipsikotik ilaçlar ile tedavi edilen bunamaya

(demansa) bağlı psikozu olan yaşlı hastalarda ölüm riski yüksektir.

Parkinson hastalığı olan hastalarda OZAPRİN belirtileri kötüleştirebilir.

13-17 yaş arasında görülebilen yan etkiler:

Çok yaygın

Uyku hali

Kilo artışı

Baş ağrısı

İştah artışı

Bir çeşit kan yağı olan trigliserid düzeylerinde artış

Toplam bilirubin düzeyinde düşüş

Bir çeşit karaciğer enzimi olan gama glutamil transferaz (GGT) düzeyinde artış

Plazma prolaktin düzeylerinde artış

Yaygın

Ağız kuruluğu

Kolesterol düzeylerinde artış

Kabızlık

Burun-boğaz iltihabı

İshal

Huzursuzluk

Kanda karaciğer enzimlerinde (ALT, AST) yükselme

Hazımsızlık

Burun kanaması

Solunum yolu enfeksiyonu

Yüz kemiklerinin içindeki hava boşluklarının iltihabı (sinüzit)

Eklemlerde ağrı

Kas-iskelet sertliği

Baş dönmesi

Karın ağrısı

Kol ve bacaklarda ağrı

Yorgunluk

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız

doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

Yan etkilerin raporlanması

Kullanma

Talimatında

alan

veya

almayan

herhangi

etki

meydana

gelmesi

durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan

etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya

da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans

Merkezi

(TÜFAM)’ne

bildiriniz.

Meydana

gelen

etkileri

bildirerek

kullanmakta

olduğunuz

ilacın

güvenliliği

hakkında

daha

fazla

bilgi

edinilmesine

katkı

sağlamış

olacaksınız.

10/10

5. OZAPRİN RAPİD’in saklanması

OZAPRİN

RAPİD’i

çocukların

göremeyece

i,

eri

emeyece

i

yerlerde

ve

ambalajında

saklayınız.

OZAPRİN RAPİD tabletler, ışık ve nemden korumak için orijinal ambalajında ve 25ºC’nin

altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik

Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.

Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız

Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra OZAPRİN RAPİD’i kullanmayınız.

Ruhsat sahibi:

Ali Raif İlaç San. A.Ş.

Kağıthane / İSTANBUL

Üretim yeri:

Ali Raif İlaç San. A.Ş.

Başakşehir / İSTANBUL

Bu kullanma talimatı ……… tarihinde onaylanmıştır.

1 / 19

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1.

BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

OZAPRİN RAPİD 5 mg ağızda çözünebilir tablet

2.

KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Etkin madde:

Her bir ağızda çözünebilir tablet, etkin madde olarak 5 mg olanzapin içerir.

Yardımcı maddeler:

Aspartam (E-951) ………………………..... 0,53 mg

Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı) ….. 27,31 mg

Yardımcı maddeler için bölüm 6.1’e bakınız.

3.

FARMASÖTİK FORM

Ağızda çözünebilir tablet

OZAPRİN RAPİD 5 mg, sarı renkli, yuvarlak, yassı, kenarları eğimli tabletlerdir. Ağıza

yerleştirilerek ya da su veya uygun bir içecek içerisinde eritilerek kullanılır.

4.

KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1.Terapötik endikasyonlar

Yeti

kinler ve 13-17 ya

arası ergenlerde:

Olanzapin, şizofreni grubu psikotik bozuklukların tedavisinde endikedir.

Olanzapin, başlangıç tedavisine yanıt vermiş hastaların idame tedavisinde klinik düzelmenin

sağlanmasında etkilidir.

Bipolar

bozuklukta

olanzapin,

orta

derece

ağır

manik

dönemlerin

tedavisinde

reküransların önlenmesinde endikedir.

Hekimler 13-17 yaş arası ergenler için alternatif tedaviler arasında karar verirken, kilo artışı

hiperlipidemi

için

artan

potansiyeli

(lipid

prolaktin

değişikliklerinin

yetişkin

hastalara yapılan çalışmalardan daha fazla olduğu bildirilmiştir) göz önünde bulundurmalıdır.

Hekimler ergenlere bu ilacı verirken potansiyel uzun dönem riskleri de dikkate almalıdır. Bu

durum birçok vakada hekimleri öncelikli olarak diğer ilaçları kullanmaya yönlendirebilir.

4.2.Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Yetişkinler

Şizofreni: Olanzapinin önerilen başlangıç dozu günde 10 mg’dır.

Manik dönem

:

Başlangıç dozu, monoterapide genellikle günde tek doz uygulanan 15 mg veya

kombinasyon tedavisinde günde 10 mg (bkz. Bölüm 5.1).

2 / 19

Bipolar bozuklukta reküransın önlenmesi: Önerilen başlangıç dozu günde 10 mg’dır. Manik

dönem tedavisi için olanzapin kullanan hastalarda, reküransın önlenmesi için tedaviye aynı

dozda devam edilmelidir. Eğer yeni bir manik, mikst ya da depresif dönem olursa, gerektiği

şekilde doz ayarlaması ve klinik olarak endike olduğu şekilde duygudurum semptomları için

ek tedavi ile olanzapin tedavisine devam edilmelidir.

Şizofreninin,

manik

dönemlerin

bipolar

bozuklukta

reküransın

önlenmesi

tedavisi

sırasında, günlük doz, kişisel klinik duruma bakılarak günde 5-20 mg arasında ayarlanabilir.

Önerilen başlangıç dozundan daha yüksek bir doza, yalnızca klinik olarak uygun şekilde

yeniden değerlendirme yapıldıktan sonra geçilmeli ve artış, doz aralıkları 24 saatten kısa

olmayacak şekilde yapılmalıdır. Olanzapinin emilimi yiyeceklerden etkilenmediği için, aç

veya

karnına

verilebilir.

Olanzapin

kullanımı

kesilirken,

kademeli

azaltımına

gidilmelidir.

13-17 ya

arası ergenler

Şizofreni

:

Olanzapinin önerilen başlangıç dozu, hedef doz 10 mg/gün olacak şekilde günde

bir defa 2,5 veya 5 mg’dır. Olanzapinin emilimi gıdadan etkilenmediği için, aç veya tok

karnına verilebilir. Şizofrenili ergen hastalarda etkililiği 2,5 ila 20 mg/gün’lük esnek dozaj

aralığında, en sık görülen ortalama doz olan 12,5 mg/gün (ortalama doz 11,1 mg/gün) ile

yapılan klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır. Doz ayarlaması gerektiğinde, 2,5 mg veya 5 mg’lık

doz artışı ya da azaltımı önerilmektedir.

Günde

mg’ın

üzerindeki

dozların

güvenliliği

etkililiği

klinik

çalışmalarda

değerlendirilmemiştir.

İdame

tedavisi:

Ergen

hastalardaki

şizofreninin

idame

tedavisinde

olanzapinin

etkililiği

sistematik olarak değerlendirilmemiştir; ancak, olanzapinin yetişkin ve ergen hastalardaki

farmakokinetik

parametrelerinin

kıyaslanması

birlikte

yetişkin

hastaların

verilerinden

idame tedavisinin etkililiği tahmin edilebilir. Bu nedenle, genellikle tedaviye cevap veren

hastaların akut cevabın dışında remisyonu azaltmak için gereken en düşük dozda tedaviye

devam etmeleri önerilmektedir. İdame tedavisine devam edilip edilmeyeceğini belirlemek için

hastalar periyodik olarak tekrar değerlendirilmelidir.

Bipolar bozukluk (manik ya da mikst dönemler): Oral olanzapinin önerilen başlangıç dozu,

hedef doz 10 mg/gün olacak şekilde günde bir defa 2,5 veya 5 mg’dır. Olanzapinin emilimi

yiyeceklerden etkilenmediği için, aç veya tok karnına verilebilir. Bipolar I bozukluğu olan

ergenlerde (manik ya da mikst dönemlerde) etkililiği 2,5 ila 20 mg/gün’lük esnek dozaj

aralığında, en sık görülen ortalama doz olan 10,7 mg/gün (ortalama doz 8,9 mg/gün) ile

yapılan klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır. Doz ayarlaması gerektiğinde, 2,5 mg veya 5 mg’lık

doz artışı ya da azaltımı önerilmektedir.

Günde

mg’ın

üzerindeki

dozların

güvenliliği

etkililiği

klinik

çalışmalarda

değerlendirilmemiştir.

İdame tedavisi: Ergen hastalardaki bipolar bozukluğun (manik ya da mikst dönemler) idame

tedavisinde olanzapinin etkililiği sistematik olarak değerlendirilmemiştir; ancak, olanzapinin

yetişkin

ergen

hastalardaki

farmakokinetik

parametrelerinin

kıyaslanması

birlikte

yetişkin hastaların verilerinden idame tedavisinin etkililiği tahmin edilebilir. Bu nedenle,

genellikle tedaviye cevap veren hastaların akut cevabın dışında remisyonu azaltmak için

gereken en düşük dozda tedaviye devam etmeleri önerilmektedir. İdame tedavisine devam

edilip edilmeyeceğini belirlemek için hastalar periyodik olarak tekrar değerlendirilmelidir.

3 / 19

Uygulama

ekli:

OZAPRİN RAPİD ağızda çözünebilir tablet, ağıza yerleştirildikten sonra tükürük içerisinde

kısa

sürede

dağılır

kolaylıkla

yutulabilir.

Ağıza

yerleştirilmiş

olan

tabletin

ağızdan

çıkarılması

kolay

değildir.

Ağızda

dağılabilir

tablet

kırılgan

yapıda

olduğu

için,

blister

ambalajından

çıkarıldıktan

hemen

sonra

alınmalıdır.

Başka

seçenek

tabletin

kullanımdan hemen önce bir bardak suda ya da uygun nitelikteki başka bir içecek (ör. portakal

suyu, elma suyu, süt ya da kahve) içerisinde eritilmesidir.

Ağızda çözünebilir olanzapin tabletleri ile film kaplı olanzapin tabletleri biyoeşdeğerdir ve

emilim

hızı

oranları

benzerdir.

Ağızda

çözünebilir

olanzapin

tabletleri,

film

kaplı

tabletlerin yerine kullanılabilir.

Özel popülasyonlara ili

kin ek bilgiler

Böbrek/Karaci

er yetmezli

i:

Bu hastalarda daha düşük bir başlangıç dozu (5 mg) düşünülmelidir. Orta derecede karaciğer

yetmezliği (siroz, Child-Pugh, sınıf A veya B) olan hastalarda, başlangıç dozu 5 mg olmalıdır

ve doz dikkatle artırılmalıdır.

Pediyatrik popülasyon:

Güvenliliğe ve etkililiğe ilişkin veri olmadığı için 13 yaş altındaki çocuklarda kullanılmaz.

13- 17 yaş arası ergenlerde güvenliliğe ve etkililiğe ilişkin veriler kısıtlı olduğu için kullanımı

önerilmemekle birlikte fayda/zarar oranı göz önünde bulundurularak potansiyel uzun dönem

riskleri de dikkate alınmalıdır. Bu durum birçok vakada hekimleri öncelikli olarak diğer

ilaçları kullanmaya yönlendirebilir.

Şizofreni ve bipolar bozuklukla alakalı manik ya da mikst dönemlerin tedavisinde olanzapinin

güvenliliği

etkililiği,

13-17

yaş

arası

ergenlerde

yapılan

kısa

dönemli

çalışmalarda

saptanmıştır. Olanzapinin ergenlerde kullanımı 2,5 mg/gün’den 20 mg/gün’e kadar olan doz

aralığında

olanzapin

alan

ergende

yapılan

yeterli

kontrol

edilmiş

olanzapin

çalışmalarından elde edilen bulgularla desteklenmektedir. Ergenler için önerilen başlangıç

dozu

yetişkinler

için

olandan

daha

düşüktür

(bkz.

4.2.

Pozoloji

uygulama

şekli).

Yetişkinlerle yapılan klinik çalışmalardaki hastalarla kıyaslandığında, ergen hastalarda daha

fazla kilo alımı ve sedasyon gözlenmiştir ve total kolesterol, trigliseridler, LDL kolesterol,

prolaktin ve karaciğer aminotransferaz seviyelerinde daha önemli artışlar yaşanmıştır (bkz.

bölüm 4.4, 4.8, 5.1 ve 5.2).

Geriyatrik popülasyon:

Rutin olarak daha düşük bir başlangıç dozu (5 mg/gün) endike

değildir, ancak 65 yaş ve üzerindekilerde, klinik özellikleri gerektirdiğinde düşünülmelidir

(bkz. Bölüm 4.4).

Cinsiyet:

Erkek hastalara kıyasla kadın hastalarda, başlangıç dozu ve doz aralığının rutin

olarak değiştirilmesi gerekmemektedir.

Sigara içenler:

Sigara içen hastalarla içmeyenler kıyaslandığında, başlangıç dozu ve doz

aralığının rutin olarak değiştirilmesi gerekmemektedir. Olanzapin metabolizasyonu sigara

içimi

indüklenebilir.

Klinik

izleme

önerilmektedir

gerekirse

olanzapin

dozunun

artırılması düşünülebilir (bkz. Bölüm 4.5).

4 / 19

Metabolizmayı yavaşlatan (kadın cinsiyeti, geriyatrik yaş, sigara içmeme durumu) birden

fazla

etkenin

varlığı

durumunda,

başlangıç

dozunun

azaltılması

düşünülmelidir.

hastalarda doz artırılması gerektiğinde dikkatle yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.5 ve 5.2).

4.3. Kontrendikasyonlar

Etkin maddeye veya Bölüm 6.1’de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı

aşırı duyarlılığı olan hastalarda,

Dar açılı glokom riski taşıdığı bilinen hastalarda kontrendikedir.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Antipsikotik tedavisi sırasında, hastanın klinik durumundaki iyileşme birkaç günden birkaç

haftaya kadar sürebilir. Bu süre zarfında hastalar yakından izlenmelidir.

Parkinson hastalı

ı

Parkinson hastalarında dopamin agonistlerinin yol açtığı psikozun tedavisinde olanzapin

kullanımı önerilmemektedir. Klinik çalışmalarda, olanzapin kullanan hastalarda, Parkinson

semptomlarında kötüleşme ve halüsinasyonlar plasebo kullananlara göre çok yaygın ve daha

sık bildirilmiş (bkz. Bölüm 4.8) ve psikotik semptomların tedavisinde olanzapin plasebodan

daha etkili bulunmamıştır. Bu çalışmalarda, hastaların başlangıçta anti-Parkinson ilaçlarının

en düşük etkin dozunda stabil kalmaları ve çalışma boyunca aynı anti-Parkinson ilacında

(dopamin

agonisti)

dozunda

kalmaları

istenmektedir.

Olanzapin,

günde

başlanarak, araştırmacının kararına göre günde maksimum 15 mg’a kadar titre edilmiştir.

Demansa ba

lı psikoz ve/veya davranı

bozuklu

u

Antipsikotik ilaçlar ile tedavi edilen demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastalarda ölüm

riski yüksektir. Olanzapin, demansa bağlı psikoz ve/veya davranış bozukluğu tedavisi için

onaylanmamıştır ve bu grup hastalarda mortalite ve serebrovasküler olay riskindeki artış

nedeniyle

kullanımı

önerilmemektedir.

Demansa

bağlı

psikozu

ve/veya

davranış

bozukluğu olan yaşlı hastalarda (ortalama yaş 78) yürütülen plasebo kontrollü klinik

araştırmalarda (6-12 hafta süreyle), oral olanzapinle tedavi edilen hastalardaki ölüm

insidansı, plasebo verilen hastalara göre 2 kat daha yüksek olmuştur (sırasıyla % 3,5 ve

% 1,5). Ölüm insidansındaki artış, olanzapin dozu (ortalama günlük doz 4,4 mg) veya

tedavi süresi ile ilişkili değildir. Olanzapin kullanımıyla mortalitede artış görülen hasta

popülasyonunda

altta

yatan

risk

faktörleri

arasında,

yaş

üzerinde

olma,

disfaji,

sedasyon, malnütrisyon ve dehidrasyon, pulmoner sorunların varlığı (ör. aspirasyonlu

veya

aspirasyonsuz

pnömoni)

veya

birlikte

benzodiazepin

kullanımı

bulunmaktadır.

Ancak ölüm insidansı, bu risk faktörlerinden bağımsız olarak, olanzapin ile tedavi edilen

hastalarda plasebo verilen hastalardan daha yüksektir.

Aynı klinik çalışmalarda, ölüm de dahil olmak üzere, serebrovasküler advers olaylar

(CVAE ör. inme, geçici iskemik atak) bildirilmiştir. Serebrovasküler advers olaylarda,

oral olanzapinle tedavi edilen hastalarda plasebo alan hastalara göre CVAE’de 3 kat artış

olmuştur (sırasıyla % 1,3’e karşılık % 0,4). Serebrovasküler olay görülen, oral olanzapin

ve plasebo alan hastaların tümü önceden var olan risk faktörlerine sahiptir. 75 yaş

üzerinde olma ve vasküler/mikst tip demans, olanzapin tedavisi ile ilişkili serebrovasküler

advers

olaylar

için

risk

faktörü

olarak

tanımlanmıştır.

çalışmalarda,

olanzapinin

etkililiği kanıtlanmamıştır.

5 / 19

Nöroleptik Malign Sendrom (NMS)

NMS, antipsikotik ilaç tedavisiyle ilişkili potansiyel olarak hayatı tehdit eden bir durumdur.

Olanzapin ile ilişkili olarak NMS vakaları da seyrek olarak bildirilmiştir. NMS’un klinik

belirtileri hiperpireksi, adale sertliği, zihinsel durumda değişiklik ve otonomik instabilitedir

(düzensiz nabız ya da kan basıncı, taşikardi, diaforez ve kardiyak ritim bozukluğu). Ek

belirtiler

olarak yükselmiş kreatinin fosfokinaz, miyoglobinüre (rabdomiyoliz) ve akut böbrek

yetmezliği sayılabilir. Eğer hasta NMS’a ilişkin belirti ve semptomlar gösterirse veya NMS’a

ait ek klinik belirtiler olmaksızın açıklanamayan yüksek ateş görülüyorsa, olanzapin dahil tüm

antipsikotik ilaçlar kesilmelidir.

Hiperglisemi ve diyabet

Bazı ölümcül vakalar da dahil olmak üzere, yaygın olmayan şekilde ketoasidoz ya da koma ile

ilişkili hiperglisemi ve/veya diyabetin alevlenmesi veya gelişmesi durumları bildirilmiştir

(bkz. Bölüm 4.8). Bazı vakalarda önceden kilo artışı olmasının kolaylaştırıcı bir faktör

olabileceği bildirilmiştir. Kullanılan antipsikotik kılavuzları ile uyumlu olarak uygun klinik

izleme önerilebilir (örn. başlangıçta, olanzapin tedavisine başladıktan 12 hafta sonra ve daha

sonra

yılda

şekerinin

ölçülmesi).

OZAPRİN

RAPİD

dahil

herhangi

antipsikotik ajanla tedavi edilen hastalar hiperglisemi (polidipsi, poliüri, polifaji ve güçsüzlük

gibi) belirti ve semptomları için ve diabetes mellituslu veya diabetes mellitus risk faktörlerini

taşıyan hastalar kötüleşen glukoz kontrolü için düzenli olarak gözlenmelidir. Kilo düzenli

olarak izlenmelidir (örn. başlangıçta, olanzapin tedavisine başladıktan 4, 8 ve 12 hafta sonra

ve daha sonra üç ayda bir).

Lipid de

i

iklikleri

Plasebo

kontrollü

klinik

çalışmalarda

olanzapinle

tedavi

edilen

hastalarda

lipidlerde

istenmeyen değişiklikler gözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Özellikle dislipidemik hastalar ve

lipid bozukluğu gelişme riski olan hastalarda, klinik olarak uygun olduğu şekilde lipid

değişiklikleri kontrol edilmelidir. OZAPRİN RAPİD dahil, herhangi bir antipsikotik ajanla

tedavi gören hastalar, kullanılan antipsikotik kılavuzları ile uyumlu olarak lipidler açısından

düzenli olarak izlenmelidir (örn. başlangıçta, olanzapin tedavisine başladıktan 12 hafta sonra

ve daha sonra 5 yılda bir).

Antikolinerjik aktivite

Olanzapin, in vitro antikolinerjik aktivite gösterirken, klinik çalışmalar süresince bağlantılı

olayların

insidansının

düşük

olduğu

bildirilmiştir. Her ne

kadar,

eşlik

eden

hastalıkları

olanlarda olanzapin kullanımına ait klinik deneyim sınırlıysa da, prostat hipertrofisi veya

paralitik ileusu ve ilişkili durumları olan hastalarda olanzapinin dikkatle reçete edilmesi

önerilir.

Hepatik fonksiyon

Özellikle

tedavinin

başlangıcında,

karaciğer

aminotransferazları,

AST’ın

geçici

asemptomatik

artışları

yaygın

olarak

görülmüştür.

Yükselen

ve/veya

AST’ı

olan

hastalarda, karaciğer yetmezliği belirtisi ve semptomları olan hastalarda, sınırlı karaciğer

işlevsel rezervi ile ilişkili altta yatan hastalığı olanlarda ve potansiyel olarak hepatotoksik

ilaçlarla tedavi edilen hastalarda dikkatli olunmalı ve takip yapılmalıdır. Hepatit teşhisi konan

vakalarda (hepatoselüler, kolestatik veya mikst karaciğer hasarı dahil) olanzapin tedavisi

kesilmelidir.

Nötropeni

Herhangi bir sebeple düşük lökosit ve/veya nötrofil sayımı olan hastalarda, nötropeniye yol

açtığı

bilinen

ilaçları

kullanan

hastalarda,

geçmişinde

ilaca

bağlı

gelişmiş

kemik

iliği

depresyonu/toksisitesi olan hastalarda, beraberindeki bir hastalık, radyasyon tedavisi veya

6 / 19

kemoterapi nedeniyle kemik iliği depresyonu olan hastalarda ve hipereozinofilik durumları

veya miyeloproliferatif hastalığı olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Olanzapinle birlikte

valproat kullanıldığında yaygın olarak nötropeni bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8).

Tedavinin kesilmesi

Olanzapin aniden kesildiğinde terleme, insomnia, tremor, anksiyete, bulantı veya kusma gibi

akut semptomlar seyrek olarak (> % 0,01 ve < % 0,1) bildirilmiştir.

QT aralı

ı

Klinik

çalışmalarda,

klinik

olarak

anlamlı

uzamaları

(Fridericia

düzeltmesi

başlangıç QTcF < 500 milisaniye olan hastaların başlangıçtan sonraki herhangi bir zamanda

[QTcF] ≥ 500 milisaniye), olanzapin ile tedavi edilen hastalarda yaygın değildir (% 0,1 - % 1)

ve ilişkili kardiyak olaylarda plaseboya göre anlamlı fark bulunmamaktadır. Buna rağmen,

olanzapin, özellikle konjenital uzun QT sendromu, konjestif kalp yetmezliği, kalp hipertrofisi,

hipokalemi veya hipomagnezemisi olan hastalarda, özellikle yaşlılarda, QTc aralığını artırdığı

bilinen ilaçlarla birlikte reçete edilirken dikkatli olunmalıdır.

Tromboembolizm

Olanzapin tedavisinin ve venöz tromboembolizmin geçici ilgisi yaygın olmayan şekilde

bildirilmiştir.

Olanzapin

tedavisi

venöz

tromboembolizm

görülmesi

arasında

nedensellik ilişkisi saptanmamıştır. Ancak,

şizofrenisi olan hastalarda çoğunlukla venöz

tromboembolizm risk faktörleri var olduğundan, hastaların hareketsizliği gibi VTE ile ilgili

tüm risk faktörleri belirlenmeli ve önleyici tedbirler alınmalıdır.

Genel SSS etkisi

Olanzapinin başlıca santral sinir sistemi (SSS) etkileriyle birlikte, diğer santral etkili ilaçlarla

ve alkolle birlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır.

In vitro

olarak dopamin antagonizması

sergilediğinden,

olanzapin

direkt

indirekt

dopamin

agonistlerinin

etkisini

antagonize

edebilir.

Nöbetler

Olanzapin,

nöbet

geçmişi

olan

hastalarda

veya

nöbet

eşiğini

düşürebilecek

faktörlerin

görüldüğü hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Olanzapin ile tedavi edilen hastalarda nöbetler

yaygın olmayan şekilde bildirilmiştir. Bu vakaların çoğunda, nöbet öyküsü ya da nöbet

oluşumu için risk faktörlerinin olduğu rapor edilmiştir.

Tardif diskinezi

Bir senelik veya daha kısa süreli karşılaştırmalı çalışmalarda, olanzapinle bağlantılı, tedaviyle

ortaya çıkan diskinezi insidansı istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha düşüktür. Her ne

kadar tardif diskinezi riski uzun süre ilaca maruz kalanlarda artıyor olsa da, olanzapin alan

hastalarda tardif diskinezi belirti ve semptomları ortaya çıkarsa dozun azaltılması veya ilacın

kesilmesi

düşünülmelidir.

semptomlar

geçici

olarak

kötüleşebilir

veya

hatta

tedavi

kesildikten sonra bile ortaya çıkabilir.

Postüral hipotansiyon

Olanzapinin

yaşlılarda

kullanımıyla

ilgili

olarak

yapılan

klinik

çalışmalarda,

postüral

hipotansiyon

seyrek

olarak

görülmüştür.

Diğer

antipsikotiklerde

olduğu

gibi,

yaşın

üzerindeki hastalarda tansiyonun belirli aralarla ölçülmesi önerilir.

Ani kardiyak ölüm

Olanzapinle yapılan pazarlama sonrası raporlarda, olanzapin kullanan hastalarda ani kardiyak

ölüm vakası bildirilmiştir. Retrospektif gözlemsel kohort çalışmasında, olanzapinle tedavi

edilen hastalardaki tahmini ani kardiyak ölüm riski antipsikotik kullanmayan hastalarda

7 / 19

görülen riske göre yaklaşık iki katına kadar yüksek bulunmuştur. Çalışmada, olanzapinin riski

toplu analizde atipik antipsikotiklerle olan riskle kıyaslanabilir düzeydedir.

Pediyatrik popülasyon

Olanzapin, 13 yaşın altındaki çocukların tedavisinde kullanılmak için endike değildir. 13-17

yaş aralığındaki hastalarda yapılan çalışmalar, kilo alımı, metabolik parametrelerde değişimler

ve prolaktin düzeylerinde artışlar dahil, çeşitli advers etkiler göstermiştir (bkz. Bölüm 4.8 ve

5.1).

Böbrek hastalığı ve prolaktine bağlı meme kanseri olan kişilerde dikkatli kullanılmalıdır.

Uyku apnesi sendromu:

Olanzapin kullanan hastalarda uyku apnesi sendromu rapor edilmiştir. Eş zamanlı olarak santral

sinir sistemi depresanı kullanan hastalar ile uyku apnesi öyküsü olan ya da uyku apnesi riski

taşıyan

(örn:

aşırı

kilolu/obezler

veya

erkekler)

hastalarda

OZAPRİN

RAPİD

kullanılırken

dikkatli olunmalıdır.

OZAPRİN

RAPİD

ağızda

çözünebilir

tabletler,

fenilalanin

kaynağı

olan

aspartam

içermektedir. Fenilketonürisi olan kişiler için zararlı olabilir.

Bu tıbbi ürün her bir tablette 27,31 mg laktoz monohidrat içermektedir. Nadir kalıtımsal

galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi

olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

4.5. Di

er tıbbi ürünler ile etkile

imler ve di

er etkile

im

ekilleri

Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlerde yapılmıştır.

Olanzapini etkileyen potansiyel etkileşimler

Olanzapin CYP1A2 ile metabolize olduğundan, özellikle bu izoenzimi indükleyen veya

inhibe eden maddeler olanzapinin farmakokinetiğini etkileyebilir.

CYP1A2’nin indüksiyonu

Olanzapin

metabolizması

sigara

içme

karbamazepinle

indüklenip

olanzapin

konsantrasyonlarında azalmaya yol açabilir. Olanzapin klerensinde yalnızca hafiften orta

dereceye kadar artış gözlenmiştir. Klinik sonuçlar sınırlı olmakla birlikte monitorizasyon

tavsiye edilir ve eğer gerekirse olanzapin dozunda artış düşünülebilir (bkz. Bölüm 4.2).

CYP1A2’nin inhibisyonu

Spesifik CYP1A2 inhibitörü olan fluvoksaminin, olanzapinin metabolizmasını belirgin bir

şekilde

inhibe

ettiği

kanıtlanmıştır.

Fluvoksamini

takiben

alınan

olanzapinin

maksimum

konsantrasyonundaki ortalama artış sigara içmeyen kadınlarda % 54 ve sigara içen erkeklerde

% 77 olmuştur. Olanzapinin ortalama eğri altındaki alan (EAA) artışı, sırasıyla % 52 ve

% 108 olmuştur. Fluvoksamin veya siprofloksasin gibi herhangi bir CYP1A2 inhibitörü

kullanımında

daha

düşük

olanzapin

başlangıç

dozu

düşünülmelidir.

CYP1A2

inhibitörü ile tedavi başlatılmışsa, olanzapin dozunun azaltılması düşünülmelidir.

Azalmış biyoyararlanım

Aktif kömür oral olanzapin biyoyararlanımını % 50-60 azalttığı için, olanzapinden en az 2

saat önce veya sonra alınmalıdır.

Fluoksetin (CYP2D6 inhibitörü), tek doz olarak kullanılan antasit (alüminyum, magnezyum)

veya simetidinin olanzapinin farmakokinetiğini anlamlı olarak etkilemediği bulunmuştur.

8 / 19

Olanzapinin diğer ilaçları etkileme potansiyeli

Olanzapin, dopamin agonistlerin direkt ve indirekt etkilerini antagonize edebilir.

Olanzapin,

in vitro

olarak ana CYP450 izoenzimlerini inhibe etmez (ör. 1A2, 2D6, 2C9,

2C19, 3A4). Böylece,

in vivo

çalışmalarda doğrulandığı gibi, belirtilen etkin maddelerde

herhangi bir metabolizma inhibisyonu olmadığından özel bir etkileşim beklenmez: trisiklik

antidepresan

(çoğunlukla CYP2D6 yolu), varfarin (CYP2C9), teofilin (CYP1A2) ya da

diazepam (CYP3A4 ve 2C19).

Lityum veya biperidenle birlikte uygulandığında olanzapin etkileşim göstermemiştir.

Valproatın plazma seviyelerinin terapötik olarak izlenmesi, eş zamanlı olanzapin kullanımına

başlandıktan sonra valproat dozunun ayarlanması gerekmediğini göstermiştir.

Genel SSS etkisi

Alkol ve santral sinir sistemi depresyonuna neden olan ilaçları kullanan hastalarda dikkatli

olunmalıdır.

Olanzapinin Parkinson hastası ve demansı olan hastalarda anti-Parkinson ilaçları ile birlikte

kullanımı önerilmez (bkz. Bölüm 4.4).

QTc aralığı

Olanzapinin, QTc aralığını artırdığı bilinen ilaçlar ile beraber kullanımı sırasında dikkatli

olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).

Özel popülasyonlara ili

kin ek bilgiler

Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:

OZAPRİN RAPİD’in 13 yaş altı pediyatrik popülasyonda etkililik ve güvenlilik çalışması

yapılmamıştır.

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk do

urma potansiyeli bulunan kadınlar / Do

um kontrolü (Kontrasepsiyon)

Hastalar

olanzapin tedavisi

sırasında

gebe

kalırlarsa

veya

gebe

kalmaya niyetleri

varsa

doktorlarını bilgilendirmeleri gerektiği konusunda uyarılmalıdırlar.

Gebelik dönemi

Gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrol edilmiş çalışmalar bulunmamaktadır.

Gebeliğin üçüncü trimesterinde antipsikotik ilaçlara maruz kalan yeni doğanlar, doğumu

takiben

şiddeti

süresi

değişebilen,

anormal

hareketleri

(ekstrapiramidal

işaretler/ekstrapiramidal

semptomlar)

ve/veya

ilaç

kesilme

semptomları

gibi

advers

reaksiyonlar

açısından

risk

altındadırlar.

semptomlar,

ajitasyon,

hipertoni,

hipotoni,

tremor, somnolans, solunum güçlüğü veya beslenme bozukluklarını içermektedir. Bu nedenle,

yeni doğanlar dikkatli bir şekilde izlenmelidir.

9 / 19

Hayvanlar

üzerinde

yapılan

çalışmalar,

gebelik

/ve-veya/

embriyonal/fetal

gelişim

/ve-

veya/doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz.

Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

OZAPRİN RAPİD, gerekli olmadıkça (yalnızca fetüse olabilecek potansiyel riskine karşın

potansiyel yararları düşünülerek) gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

Emziren sağlıklı annelerde gerçekleştirilen bir oral olanzapin çalışmasında, olanzapinin anne

sütüne geçtiği saptanmıştır. Kararlı durumda ortalama yeni doğan maruziyetinin (mg/kg),

anneye uygulanan olanzapin dozunun (mg/kg) % 1,8’i olduğu tahmin edilmektedir. Hastalar

eğer olanzapin kullanıyorsa emzirmemeleri konusunda uyarılmalıdır.

Üreme yetene

i / Fertilite

Fertilite üzerindeki etkileri bilinmemektedir (Preklinik bilgi için bkz. Bölüm 5.3).

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkilere yönelik bir çalışma yapılmamıştır.

Olanzapin somnolans ve baş dönmesine neden olabileceğinden, hastalar motorlu araçlar da

dahil makine kullanımı sırasında dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar.

4.8. İstenmeyen etkiler

Yeti

kinler

Klinik çalışmalarda, olanzapin kullanımı ile ilişkili olarak en sık (hastaların ≥ % 1’i) olarak

görülen advers etkiler somnolans ve kilo alımı, eozinofili, prolaktin, kolesterol, glukoz ve

trigliserit düzeylerinde artış (bkz. Bölüm 4.4), glukozüri, iştah artışı, baş dönmesi, akatizi,

Parkinsonizm,

lökopeni,

nötropeni

(bkz.

bölüm

4.4),

diskinezi,

ortostatik

hipotansiyon,

antikolinerjik etkiler, hepatik aminotransferazlarda geçici asemptomatik artışlar (bkz. Bölüm

4.4),

döküntü,

asteni,

yorgunluk,

ateş,

artralji,

artmış

alkalen

fosfataz,

yüksek

gama

glutamiltransferaz (GGT), yüksek ürik asit, yüksek kreatin fosfokinaz ve ödemdir.

Aşağıda

spontan

bildirim

klinik

çalışmalardaki

laboratuvar

incelemelerini

advers

reaksiyonlar

listelenmiştir.

Tüm

sıklık

gruplarında,

advers

reaksiyonlar

azalan

ciddiyet

sırasıyla sunulmuştur.

Sıklık ifadeleri şu şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10);

yaygın olmayan (≥ 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (≥ 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek

(< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın : Eozinofili, lökopeni

, nötropeni

Seyrek : Trombositopeni

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan : Aşırı duyarlılık

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Çok yaygın : Kilo artışı

10 / 19

Yaygın : Yükselmiş kolesterol düzeyleri

, yükselmiş glukoz düzeyleri

, yükselmiş trigliserit

düzeyleri

, glukozüri, iştahta artış

Yaygın olmayan : Bazı ölümcül vakalar da dahil olmak üzere çok seyrek olarak ketoasidoz ya

da koma ile ilişkili diyabetin alevlenmesi veya gelişmesi (bkz. Bölüm 4.4)

Seyrek : Hipotermi

Sinir sistemi hastalıkları

Çok yaygın : Somnolans

Yaygın : Baş dönmesi, akatizi

, parkinsonizm

, diskinezi

Yaygın olmayan : Nöbet geçmişi ya da nöbet risk faktörü taşıyan birçok vakada nöbetler

bildirilmiştir

distoni

(okülojirasyon

dahil)

tardif

diskinezi

amnezi

dizartri,

kekeleme

, huzursuz bacak sendromu*,

Seyrek : Nöroleptik malign sendrom (bkz. Bölüm 4.4)

, ilacın kesilmesinden sonra gelişen

semptomlar

7,12

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Yaygın olmayan : Epistaksis

Seyrek : Uyku apnesi sendromu

Kardiyak hastalıklar

Yaygın olmayan : Bradikardi, QTc uzaması (bkz. Bölüm 4.4)

Seyrek : Ventriküler taşikardi / fibrilasyon, ani ölüm (bkz. Bölüm 4.4)

Vasküler hastalıklar

Çok yaygın : Ortostatik hipotansiyon

Yaygın olmayan : Tromboembolizm (pulmoner embolizm ve derin ven trombozu dahil)

(bkz. Bölüm 4.4)

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın : Kabızlık ve ağız kuruluğu dahil olmak üzere hafif, geçici antikolinerjik etkiler

Yaygın olmayan: Abdominal distensiyon

, salya hipersekresyonu

Seyrek : Pankreatit

Hepato-bilier hastalıklar

Yaygın : Özellikle tedavinin ilk dönemlerinde karaciğer aminotransferazlarında (ALT, AST)

geçici, asemptomatik yükselmeler (bkz. Bölüm 4.4)

Seyrek : Hepatit (hepatoselüler, kolestatik veya mikst karaciğer hasarı dahil)

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın : Döküntü

Yaygın olmayan : Işığa duyarlılık reaksiyonu, alopesi

Bilinmiyor : Eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu (DRESS)

Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları

Yaygın : Artralji

Seyrek : Rabdomiyoliz

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Yaygın olmayan : Üriner inkontinans, üriner retansiyon, idrar yapmada zorlanma

11 / 19

Üreme sistemi ve meme hastalıkları

Yaygın : Erkeklerde erektil disfonksiyon, kadınlarda ve erkeklerde azalmış libido

Yaygın olmayan : Amenore, meme büyümesi, kadınlarda galaktore, jinekomasti/erkeklerde

meme büyümesi

Seyrek : Priapizm

Gebelik, pueperiyum durumları ve perinatal hastalıklar

Bilinmiyor : Yeni doğanlarda ilaç yoksunluk sendromu (bkz. Bölüm 4.6)

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın : Asteni, yorgunluk, ödem, pireksi

Yaygın olmayan : Titreme, yüzde ödem, intihar girişimi

Seyrek : Titreme ve ateş, sersemlik hissi, ani ölüm

Araştırmalar

Çok yaygın : Yükselmiş plazma prolaktin düzeyleri

Yaygın

Artmış

alkalen

fosfotaz

yüksek

kreatin

fosfokinaz

yüksek

gama

Glutamiltransferaz

, yüksek ürik asit

Yaygın olmayan : Artmış total bilirubin

-----------------------------------------

Bütün başlangıç Vücut Kitle İndeksi (BMI) kategorilerinde klinik olarak anlamlı kilo artışı

görülmüştür. Kısa süreli tedaviyi takiben (ortalama süre 47 gün) başlangıç vücut ağırlığına

göre ≥ % 7 kilo artışı çok yaygın (% 22,2), ≥ % 15 kilo artışı yaygın (% 4,2) ve ≥ % 25

yaygın olmayan (% 0,8) şekilde görülmüştür. Uzun süreli maruziyette (en az 48 hafta),

başlangıç vücut ağırlığına göre ≥ % 7, ≥ % 15 ve ≥ % 25 kilo artışı çok yaygındır (sırasıyla

% 64,4, % 31,7 ve % 12,3).

Başlangıçta lipid disregülasyonu bulgusu bulunmayan hastaların açlık lipid değerlerindeki

(toplam kolesterol, LDL kolesterol ve trigliseritler) ortalama artışlar daha yüksek olmuştur.

Sonradan yüksek seviyelere çıkan (≥ 6,2 mmol/L) başlangıçtaki açlık normal seviyeleri

(<

5,17

mmol/L)

için

izlenmiştir.

Açlık

toplam

kolesterol

değerinin

başlangıçtaki

sınır

değerlerden (≥ 5,17 - < 6,2 mmol/L), yüksek değerlere (≥ 6,2 mmol/L) kadar değişimi çok

yaygındır.

Sonradan yüksek seviyelere çıkan (≥ 7 mmol/L) başlangıçtaki açlık normal seviyeleri (< 5,56

mmol/L) için izlenmiştir. Açlık glukoz değerinin başlangıçtaki sınır değerlerden (≥ 5,56 - < 7

mmol/L), yüksek değerlere (≥ 7 mmol/L) kadar değişimi çok yaygındır.

Sonradan yüksek seviyelere çıkan (≥ 2,26 mmol/L) başlangıçtaki açlık normal seviyeleri

(< 1,69 mmol/L) için izlenmiştir. Açlık trigliserid değerinin başlangıçtaki sınır değerlerden

(≥ 1,69 - < 2,26 mmol/L), yüksek değerlere (≥ 2,26 mmol/L) kadar değişimi çok yaygındır.

Klinik çalışmalarda, olanzapin ile tedavi edilen hastalarda Parkinsonizm ve distoni insidansı

sayısal

olarak

plasebo

verilenlere

göre

daha

fazladır

ancak

istatistiksel

olarak

anlamlı

derecede farklı değildir. Olanzapin ile tedavi edilen hastalarda Parkinsonizm, akatizi ve

distoni insidansı, titre edilmiş haloperidol dozları alan hastalardan daha azdır. Bireylerin

önceden var olan akut ve tardif ekstrapiramidal hareketleri geçmişi hakkında detaylı bilgi

olmadığı durumda, olanzapinin daha az tardif diskinezi ve/veya diğer tardif ekstrapiramidal

sendromlar yarattığı sonucuna varılamaz.

Olanzapin aniden kesildiğinde terleme, insomnia, tremor, anksiyete, bulantı veya kusma gibi

akut semptomlar bildirilmiştir.

haftaya

kadar

olan

klinik

çalışmalarda

olanzapinle

tedavi

edilen

hastalarda

plazma

prolaktin konsantrasyonları normal taban çizgisinde olan prolaktin değerininin üst sınırını

yaklaşık % 30 aşmıştır. Bu hastaların büyük çoğunluğunda bu yükselmeler genellikle hafif ve

normal değerin üst sınırının 2 katı kadar altında kalmıştır.

Birleşik Olanzapin Veritabanındaki klinik çalışmalardan tespit edilen advers olaylar

12 / 19

Birleşik

Olanzapin

Veritabanında

alan

klinik

çalışmalarda

ölçülen

değerlerin

incelenmesine göre

Birleşik Olanzapin Veritabanını kullanarak tespit edilen sıklık ile pazarlama sonrası spontan

bildirimlerden belirlenen advers olaylar.

Birleşik Olanzapin Veritabanını kullanarak % 95 güven aralığının en üst limitindeki tahmini

sıklık ile pazarlama sonrası spontan bildirimlerden tespit edilen advers olaylar.

*

Olanzapin klinik çalışma veritabanını kullanarak tespit edilen sıklık ile pazarlama sonrası

spontan advers olay bildirimlerinden belirlenen advers olay

**

Bu terimler ciddi advers olayları ifade eder fakat advers ilaç reaksiyonları tanımını

karşılamazlar.

Ciddiyetleri nedeniyle burada bahsedilmiştir.

Uzun süreli maruziyet (en az 48 hafta)

Kilo artışı, glukoz, toplam/LDL/HDL kolesterol veya trigliseritlerinde, klinik olarak anlamlı

değişiklikler olan hastaların oranı zaman içinde artmıştır. 9-12 aylık tedaviyi tamamlayan

yetişkin hastalarda ortalama kan glukozu artış hızı yaklaşık 6 ay sonra yavaşlamıştır.

Özel popülasyonlara ili

kin ek bilgiler

Demansı

olan

yaşlı

hastalarda

yapılan

klinik

çalışmalarda

olanzapin

tedavisi,

ölüm

serebrovasküler

advers

reaksiyonların

plaseboya

göre

daha

yüksek

insidansı

ilişkilendirilmiştir

(bkz.

Bölüm

4.4).

hasta

grubunda,

olanzapin

kullanımı

ilişkilendirilen ve çok yaygın görülen advers etkiler yürümede anormallik ve düşmelerdir.

Pnömoni, vücut sıcaklığında artış, letarji, eritem, görsel halüsinasyonlar ve üriner inkontinans

yaygın olarak görülmüştür.

Parkinsonla ilişkili ilaca bağlı (dopamin agonistleri) psikozu bulunan hastaların katıldığı

klinik çalışmalarda, Parkinson semptomlarında kötüleşme ve halüsinasyonlar çok yaygın

olarak ve plaseboya göre daha sık bildirilmiştir.

Bipolar

mani

hastalarında

yapılan

klinik

çalışmada,

olanzapinin

valproatla

birlikte

kullanımı, % 4,1 oranında nötropeniye neden olmuştur; bu duruma katkıda bulunan olası bir

faktör yüksek plazma valproat düzeyleri olabilir. Olanzapinin lityum veya valproatla birlikte

kullanımı tremor, ağız kuruluğu, iştah artışı ve kilo alımı seviyelerinde artışa (≥ % 10) neden

olmuştur. Konuşma bozukluğu da yaygın olarak bildirilmiştir. Olanzapinin lityum veya

divalproeksle birlikte kullanıldığı tedaviler boyunca hastaların % 17,4’ünde, akut tedavi

haftaya

kadar)

boyunca

başlangıç

kilosuna

göre

artış

gözlenmiştir.

Bipolar

bozukluğu olan hastalarda reküransın önlenmesi için uzun süreli olanzapin tedavisi (12 aya

kadar),

hastaların

39,9’unun

kilosunda

başlangıç

kilolarına

göre

artış

ilişkilendirilmiştir.

Pediyatrik Popülasyon

Olanzapin, 13 yaşın altındaki çocuk hastaların tedavisi için endike değildir. Ergenler ve

yetişkinlerin

karşılaştırılması

için

hiçbir

çalışma

tasarlanmamış

olmasına

rağmen,

ergen

çalışmalarından

elde

edilen

veriler,

yetişkin

çalışmalarından

elde

edilenler

karşılaştırılmıştır.

Aşağıda, yetişkin hastalara kıyasla ergen hastalarda (13-17 yaş) daha fazla sıklıkta rapor

edilen veya sadece ergen hastalar ile yapılan kısa süreli klinik çalışmalarda bildirilen advers

olaylar

özetlenmektedir.

Klinik

olarak

anlamlı

kilo

artışının

(≥

ergen

hasta

popülasyonunda benzer maruziyete tabi kalan yetişkinlere kıyasla daha sık meydana geldiği

görülmüştür. Kilo artışının ve klinik olarak anlamlı kilo artışı yaşayan ergen hastaların oranı,

kısa süreli maruziyete kıyasla uzun süreli maruziyette (en az 24 hafta) daha büyük olmuştur.

13 / 19

Her sıklık grubu içinde belirtilen advers reaksiyonlar azalan ciddiyete göre sıralanmıştır.

Sıklık terimleri: Çok yaygın (

1/10); yaygın (

1/100 ila

<

1/10).

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Çok yaygın : Kilo alımı

, trigliserit düzeylerinde artış

, iştah artışı

Yaygın : Kolesterol düzeylerinde artış

Sinir sistemi hastalıkları

Çok yaygın : Sedasyon (hipersomnia, letarji, somnolans dahil)

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın : Ağız kuruluğu

Hepato-bilier hastalıklar

Çok yaygın : Karaciğer aminotransferazlarında (ALT / AST; bkz. Bölüm 4.4) yükselmeler

Araştırmalar

Çok yaygın : Toplam bilirubin düzeyinde düşüş, GGT düzeyinde artış, plazma prolaktin

düzeylerinde artış

-----------------------

Kısa süreli tedavi sonrası (ortalama süre 22 gün), başlangıç vücut ağırlığına (kg) göre ≥ % 7

kilo artışı çok yaygın (% 40,6), ≥ %15 kilo artışı yaygın (% 7,1) ve ≥ % 25 kilo artışı da

yaygın (% 2,5) olarak görülmüştür. Uzun süreli maruziyette (en az 24 hafta), hastaların %

89,4’ünde başlangıç vücut ağırlığına göre ≥ % 7, % 55,3’ünde ≥ % 15 ve % 29,1’inde ≥ % 25

kilo artışı olmuştur.

Sonradan yüksek seviyelere çıkan (≥ 1,467 mmol/L) başlangıçtaki açlık normal seviyeleri

(< 1,016 mmol/L) için izlenmiştir. Açlık trigliserit değerinin başlangıçtaki sınır değerlerden

(≥ 1,016 - < 1,467 mmol/L), yüksek değerlere (≥ 1,467 mmol/L) kadar değişmiştir.

Sonradan yüksek seviyelere çıkan (≥ 5,17 mmol/L) başlangıçtaki açlık normal toplam

kolesterol

düzeylerinin

seviyelerindeki

değişiklikler

(<

4,39

mmol/L)

yaygın

olarak

izlenmiştir. Açlık toplam kolesterol değerinin başlangıçtaki sınır değerlerden (≥ 4,39 - < 5,17

mmol/L), yüksek değerlere (≥ 5,17 mmol/L) kadar değişimi çok yaygındır.

Plazma prolaktin düzeylerindeki artış yetişkin hastaların % 47,4’ünde rapor edilmiştir.

2,5 mg/gün dozlarında olanzapinle tedavi edilen ergen hastalarda (13-17 yaş) %5 ve

üzerinde ve plasebodan 2 kat daha sık olarak gözlenen advers etkiler aşağıdaki gibidir;

Sedasyon

, kilo artışı, baş ağrısı, iştah artışı, baş dönmesi, karın ağrısı

, ekstremitelerde ağrı,

yorgunluk, ağız kuruluğu.

---------------

hipersomnia, letarji, sedasyon ve somnolansı içerir

alt ve üst karın ağrısını içerir

≥ 2,5 mg/gün dozlarında olanzapinle tedavi edilen ergen hastalarda (13-17 yaş) % 2 ve

üzerinde ve plasebodan 2 kat daha sık olarak gözlenen advers etkiler aşağıdaki gibidir;

Sedasyon

, kilo artışı, baş ağrısı, iştah artışı, baş dönmesi, ekstremitelerde ağrı, yorgunluk,

ağız kuruluğu, kabızlık, nazofarenjit, ishal, huzursuzluk, karaciğer enzimlerinde (ALT, AST)

yükselme

, dispepsi, burun kanaması, solunum yolu enfeksiyonu

, sinüzit, artralji, kas-iskelet

sertliği.

14 / 19

---------------

hipersomnia, letarji, sedasyon ve somnolansı içerir

alanin aminotransferaz (ALT), aspartat aminotransferaz (AST) ve hepatik enzim karaciğer

enzimlerini içerir

alt solunum yolları enfeksiyonu, solunum yolları enfeksiyonu, viral solunum yolları

enfeksiyonu, üst solunum yolları enfeksiyonu, viral üst solunum yolları enfeksiyonunu içerir

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma

sonrası

şüpheli

ilaç

advers

reaksiyonlarının

raporlanması

büyük

önem

taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine

olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye

Farmakovijilans

Merkezi

(TÜFAM)’ne

bildirmeleri

gerekmektedir

(www.titck.gov.tr;

posta: ; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Belirti ve semptomlar:

Doz aşımına ilişkin çok yaygın semptomlar (> % 10 insidans); taşikardi, ajitasyon/saldırganlık,

konuşma bozukluğu, çeşitli ekstrapiramidal semptomlar ve sedasyondan komaya kadar değişen

azalmış bilinç seviyesidir.

Tıbbi bakımdan anlamlı doz sekelleri arasında deliryum, konvülziyon, koma, olası nöroleptik

malign sendrom, solunum depresyonu, aspirasyon, hipertansiyon veya hipotansiyon, kardiyak

aritmi (aşırı doz vakalarının < % 2’sinde) ve kalp durması bulunmaktadır. 450 mg gibi düşük

akut doz aşımı durumunda ölümcül sonuçlar bildirilmesine karşın, yaklaşık 2 g oral olanzapin

kullanımını takiben sağ kalım da bildirilmiştir.

Doz a

ımı tedavisi

Olanzapin için özel bir antidot bulunmamaktadır. Kusmaya zorlanma önerilmez. Doz aşımı

tedavisinin standart prosedürleri önerilebilir (ör. gastrik lavaj, aktif kömür uygulaması). Aktif

kömürün

birlikte

uygulaması

olanzapinin

oral

biyoyararlanımı

50-60

oranında

azalmıştır.

Hipotansiyonun

dolaşım

yetersizliğinin

sebep

olduğu

kollapsın

tedavisi

solunum

fonksiyonunun

desteği

dahil

olmak

üzere,

klinik

tabloya

göre

semptomatik

tedavi

uygulanmalı ve hayati organ fonksiyonları izlenmelidir. Beta stimülasyon hipotansiyonu

kötüleştireceği

için

epinefrin,

dopamin

beta-agonist

aktivitesi

olan

diğer

sempatomimetik ilaçlar kullanılmamalıdır. Olası aritmilerin saptanması için kardiyovasküler

izlem gereklidir. Hasta iyileşene kadar yakın tıbbi gözlem ve izleme sürdürülmelidir.

5.

FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grubu: Psikoleptikler, antipsikotikler

ATC kodu: N05AH03

Etki mekanizması:

Olanzapin, bir seri reseptör sistemi üzerinde geniş farmakolojik profil sergileyen, antipsikotik,

antimanik ve duygudurum dengeleyici bir ajandır.

Klinik öncesi çalışmalarda, olanzapin, serotonin 5HT

2A/2C

, 5HT

, 5HT

; dopamin D

, D

; kolinerjik muskarinik reseptörler M

–M

; α

adrenerjik ve histamin H

reseptörleri

için geniş bir reseptör aralığına afinite (Ki; < 100 nM) göstermiştir. Olanzapin ile hayvanlarda

15 / 19

gerçekleştirilen davranış çalışmaları, reseptör bağlama profili ile uyumlu 5HT, dopamin ve

kolinerjik

antagonizma

ortaya

koymuştur.

Olanzapin,

in

vitro

olarak

dopamin

reseptörlerinden çok serotonin 5HT

’ye afinite ve

in vivo

model olarak D

aktivitesinden çok

daha

fazla

aktivitesi

göstermiştir.

Elektrofizyolojik

çalışmalar,

olanzapinin

motor

fonksiyonla ilgili striatal (A9) yolaklarda az etki gösterirken, selektif olarak mezolimbik

(A10) dopaminerjik nöronların ateşlemesini azalttığını ortaya koymuştur. Olanzapin, motor

etkilerin

göstergesi

olan

katalepsinin

oluşması

için

gerekenin

altındaki

dozlarda,

antipsikotik aktivitenin bir test belirteci olan şartlanmış kaçınma yanıtını azaltır. Diğer bazı

antipsikotik bileşiklerin aksine, olanzapin “anksiyolitik” teste verilen yanıtı artırır.

Farmakodinamik etkiler:

Sağlıklı gönüllülerde yapılan bir tek oral doz (10 mg) Pozitron Emisyon Tomografisi (PET)

çalışmasında

olanzapin,

reseptör

tutulumuna

göre

daha

yüksek

tutulumu

oluşturmuştur. İlave olarak, şizofreni hastalarında yapılan bir Tek Foton Emisyon Bilgisayarlı

Tomografisi (SPECT) görüntüleme çalışması, olanzapine yanıt veren hastaların, klozapine

yanıt veren hastalarla kıyaslandığında, başka diğer antipsikotiklere ve risperidona yanıt veren

hastalardan daha düşük striatal D

tutulumuna sahip olduklarını göstermiştir.

Klinik etkililik ve güvenlilik:

Olanzapin, pozitif ve negatif semptomları olan 2900’den fazla şizofreni hastasında yapılan iki

plasebo kontrollü çalışmanın ikisinde ve üç karşılaştırmalı kontrollü çalışmanın ikisinde,

pozitif

semptomlarda

olduğu

kadar,

negatif

semptomlarda

anlamlı

olarak

büyük

iyileşmeler sağlamıştır.

Farklı seviyelerde şizofreni, şizoafektif ve ilişkili depresif sendromlar (Montgomery-Asberg

Depresyon Değerlendirme Ölçeğinde başlangıç ortalaması 16,6) dahil alakalı bozuklukları

olan 1481 hastada yapılan birçok uluslu, çift-kör, karşılaştırma çalışmasında, başlangıç ve

bitiş duygudurum skoru değişikliği amaçlı bir prospektif sekonder analiz, olanzapinin (-6,0)

haloperidole

(-3,1)

göre

istatistiksel

olarak

anlamlı

iyileşme

(p=0,001)

sağladığını

göstermiştir.

Bipolar bozukluğun manik ve mikst dönemlerini geçiren hastalarda, manik semptomların

azaltılması

açısından

olanzapin,

haftadan

sonra

plasebo,

valproat

semisodyumdan (divalproeks) daha üstün etki göstermiştir. Olanzapinin haloperidole karşı

uygulandığı karşılaştırmalı bir çalışmada, 6 ve 12 haftada hastaların manik ve depresif

semptomlarının semptomatik remisyonunun gerçekleşme oranında benzer etkililiğe sahip

oldukları gösterilmiştir. En az 2 hafta boyunca lityum veya valproat tedavisi uygulanan

hastalarda,

tedaviye

olanzapin

eklenmesi,

haftadan

sonra

mani

depresyon

semptomlarında, valproat ve lityumun tek başlarına uygulanmasına göre çok daha fazla

azalma sağlamıştır.

Olanzapinle elde edilen remisyon ve sonrasında olanzapin ya da plaseboya randomize edilmiş

manik

dönemdeki

hastalarda

yapılan

aylık

reküransın

önlenmesi

çalışmasında

olanzapin, bipolar reküransın primer bitiş noktası için plaseboya göre istatistiksel olarak

anlamlı

üstünlük

göstermiştir.

Olanzapin

ayrıca,

mani

veya

depresyon

reküransının

önlenmesinde plaseboya göre istatistiksel olarak anlamlı bir avantaj sağlamıştır.

Olanzapin ile birlikte lityumla elde edilen remisyon ve daha sonra tek başına olanzapin ya da

lityuma randomize edilmiş manik dönemdeki hastalarda yapılan ikinci bir 12 aylık çalışmada

olanzapin, istatistiksel olarak bipolar reküransın primer bitiş noktasındaki lityumun altında

kalmamıştır (olanzapin % 30, lityum % 38,3, p=0,055).

16 / 19

Olanzapin ile birlikte bir duygudurum dengeleyici ilaçla (lityum ya da valproat) stabilize olan

manik veya mikst dönemdeki hastalarda yapılan bir 18 aylık birlikte tedavi çalışmasında,

sendromik

(diagnostik)

kriterlere

göre

tanımlanan

bipolar

reküransın

geciktirilmesinde,

olanzapinin lityum veya valproat ile birlikte uzun süreli tedavi, tek başına lityum veya

valproata göre istatistiksel olarak anlamlı bir üstünlük sağlamamıştır.

Pediyatrik popülasyon

Ergenlerdeki (13-17 yaş) deneyim, 200’den az ergen hastada şizofrenide (6 hafta) ve mani ile

ilişkili bipolar I bozuklukta (3 hafta) olmak üzere kısa dönem etkililik verileri ile sınırlıdır.

Olanzapin günde 2,5 mg esnek doz ile kullanılmaya başlanmış ve 20 mg’a artırılmıştır.

Olanzapin ile tedavi sırasında, yetişkinler ile kıyaslandığında ergenler anlamlı oranda daha

fazla

kilo

almıştır.

Açlık

toplam

kolesterol,

kolesterol,

trigliseritler

prolaktin

düzeylerindeki (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8) değişimlerin büyüklüğü yetişkinlere göre ergenlerde

daha fazla olmuştur. Bu etkilerin düzeltilmesine yönelik veri mevcut değildir ve uzun dönem

güvenlilik verileri sınırlıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8). Uzun süreli güvenlilikle ilgili bilgiler

başlıca açık-etiketli ve kontrol grubu olmayan çalışma verileriyle sınırlıdır.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Ağızda çözünebilir olanzapin tabletleri ile film kaplı olanzapin tabletleri biyoeşdeğerdir ve

emilim hız ve oranları aynıdır. Ağızda çözünebilir olanzapin tabletleri, film kaplı tabletlerin

yerine kullanılabilir.

Genel özellikler

Emilim:

Olanzapin, oral uygulamadan sonra iyi emilir, doruk plazma konsantrasyonlarına 5-8 saatte

ulaşır.

Emilimi

yiyeceklerden

etkilenmez.

İntravenöz

uygulamaya

oranla

mutlak

oral

biyoyararlanımı araştırılmamıştır.

Da

ılım:

Olanzapinin kan proteinlerine bağlanma oranı 7 ile yaklaşık 1000 ng/ml arasında değişen bir

konsantrasyonda; yaklaşık % 93‘tür. Olanzapin özellikle albümine ve α

-asit-glikoproteine

bağlanmaktadır.

Biyotransformasyon:

Olanzapin, konjugatif ve oksidatif yollarla karaciğerde metabolize olur. Dolaşımdaki ana

metaboliti, kan beyin engelini aşamayan, 10-N-glukuroniddir. Sitokrom P450-CYP1A2 ve

P450-CYP2D6 N-desmetil ve 2-hidroksimetil metabolitlerinin oluşumuna katkıda bulunurlar,

ikisi

hayvan

deneylerinde

olanzapinden

daha

in

vivo

farmakolojik

aktivite

göstermiştir. Hakim olan farmakolojik aktivite ana ilaç olanzapinden kaynaklanmaktadır.

Eliminasyon:

Oral

uygulamadan

sonra,

sağlıklı

vakalarda,

olanzapinin

ortalama

terminal

eliminasyon

yarılanma ömrü yaşa ve cinsiyete göre değişmiştir.

Erkek hastalara karşın kadın hastalarda ortalama atılım yarı ömrü biraz daha uzundur (32,3

saate karşın 36,7 saat) ve klerens daha düşüktür (27,3 L/saate karşın 18,9 L/saat). Buna karşın,

olanzapin (5-20 mg) kadın hastalarda da (n=467) erkek hastalarda (n=869) olduğu gibi bir

güvenlilik profili göstermiştir.

Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:

Veri yoktur.

17 / 19

Hastalardaki karakteristik özellikler

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlı olmayan vakalara karşın sağlıklı yaşlılarda (65 ve üstü) ortalama eliminasyon yarılanma

ömrü uzamıştır (33,8 saate karşın 51,8 saat) ve klerens azalmıştır (18,2 L/saate karşın 17,5

L/saat).

Yaşlılarda

görülen

farmakokinetik

değişkenlik

gençlerdekinden

farklılık

göstermez. Şizofrenisi olan 65 yaşın üstündeki 44 hastada, günde 5 ile 20 mg arasında

uygulanan dozlar dikkat çekici hiçbir yan etki profili sergilememiştir.

Böbrek yetmezliği:

Sağlıklı vakalara karşın böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi < 10 mL/dak.)

ortalama atılım yarı ömründe (32,4 saate karşın 37,7 saat) veya ilacın klerensinde (25,0

L/saate

karşın

21,2

L/saat)

anlamlı

farklılık

bulunmamıştır.

Kütle

balans

çalışması

sonucunda radyo işaretli olanzapinin yaklaşık % 57’si, idrarda esas olarak metabolitleri

halinde bulunmuştur.

Karaciğer yetmezliği:

Klinik olarak anlamlı (Childs Pugh Sınıflandırması A (n = 5) ve B (n = 1)) sirozu bulunan 6

hastada, bozulmuş karaciğer fonksiyonunun etkisine ilişkin küçük bir çalışma, oral yoldan

verilen olanzapinin farmakokinetiği üzerinde çok az etki göstermiştir (2,5 - 7,5 mg tek doz):

Hafif ila orta dereceli karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalar, karaciğer fonksiyon

bozukluğu

olmayan

hastalara

kıyasla

hafifçe

artmış

sistematik

klerense

daha

hızlı

eliminasyon yarılanma ömrüne sahiptir (n = 3). Sirozlu hastalarda (4/6; % 67) hepatik

fonksiyon

bozukluğu

olmayan

hastalara

(0/3;

kıyasla

daha

fazla

sigara

içicisi

bulunmaktadır.

Irk:

Beyaz, Japon ve Çinli gönüllüler ile yapılan bir klinik çalışmada, bu üç popülasyon arasında

farmakokinetik parametreler açısından bir farklılık görülmemiştir.

Pediyatrik popülasyon:

Ergenler (13-17 yaş): Olanzapinin ergenler ve yetişkinlerdeki farmakokinetiği benzerdir.

Klinik

çalışmalarda,

ergenlerdeki

ortalama

olanzapin

maruziyeti

yaklaşık

daha

yüksektir. Ergenler ve yetişkinler arasındaki demografik farklara daha düşük ortalama vücut

ağırlığı dahildir ve ergenlerin birkaç tanesi sigara kullananlardır. Bu tip faktörlerin, ergenlerde

gözlenen daha yüksek ortalama maruziyete olası katkısı vardır.

Sigara kullanımı:

Sigara

içenlere

karşın

sigara

içmeyen

hastalarda

(kadınlar

erkekler)

ortalama

atılım

yarılanma ömrü uzamış (30,4 saate karşın 38,6 saat) ve klerens azalmıştır (27,7 l/saate karşın

18,6 l/saat).

Gençlere karşın yaşlı hastalarda, erkeklere karşın kadınlarda ve sigara içenlere karşın sigara

içmeyenlerde olanzapinin plazma klerensi daha düşüktür. Ancak, olanzapinin klerensinin ve

yarılanma ömrünün yaş, cinsiyet ve sigara içmenin etkisinin boyutu fertler arasındaki tüm

değişkenlikle karşılaştırınca küçüktür.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Akut (tek- doz) toksisite

Kemirgenlerdeki oral toksisite belirtileri, güçlü nöroleptik bileşiklerde gözlenen etkilerle

uyumludur: hipoaktivite, koma, tremor, klonik konvülziyonlar, salivasyon ve kilo alımında

18 / 19

baskılanma. Medyan letal dozlar yaklaşık 210 mg/kg (fareler) ve 175 mg/kg (sıçanlar) olarak

bulunmuştur. Köpekler, 100 mg/kg’a kadar olan dozları mortalite olmadan tolere edebilmiştir.

Klinik belirtiler arasında sedasyon, ataksi, tremor, kalp atım hızında artış, solunum güçlüğü,

miyozis ve anoreksi bulunmaktadır. Maymunlarda 100 mg/kg’a kadar olan tekli oral dozlar

aşırı bitkinliğe ve daha yüksek dozlarda bilinç bulanıklığına neden olmuştur.

Tekrarlanan doz toksisitesi

Farelerde 3 aya ve sıçan ve köpeklerde 1 yıla kadar süren çalışmalarda gözlenen başlıca

baskın etkiler SSS depresyonu, antikolinerjik etkiler ve periferik hematolojik bozukluklardır.

depresyonuna

karşı

tolerans

gelişmiştir.

Yüksek

dozlarda

büyüme

parametreleri

azalmıştır. Sıçanlarda prolaktin düzeyindeki artışla uyumlu reversibl etkiler arasında over ve

rahim ağırlıklarında azalma ve vajinal epitel ve meme bezindeki morfolojik değişiklikler

bulunmaktadır.

Hematolojik toksisite

Her türde hematolojik parametreler üzerinde etkiler gözlenmiştir. Bunlar arasında farelerin

dolaşımdaki lökosit sayısında azalma ve sıçanların dolaşımlarındaki lökositlerde spesifik

olmayan azalmalar bulunmaktadır; ancak kemik iliği toksisitesini düşündüren herhangi bir

bulguyla karşılaşılmamıştır. Günde 8 ya da 10 mg/kg olanzapin ile tedavi edilen birkaç

köpekte reversibl nötropeni, trombositopeni ya da anemi gelişmiştir (maruz kalınan toplam

olanzapin miktarı [EAA] 12 mg’lık doz verilen bir erkek hasta ile karşılaştırıldığında 12-15

daha

yüksektir).

Sitopenik

köpeklerde,

kemik

iliğindeki

progenitör

hücrelerde

proliferasyon halindeki hücreler üzerinde olumsuz etki gözlenmemiştir.

Üreme toksisitesi

Olanzapin teratojenik etki göstermemiştir. Sedasyon erkek sıçanların çiftleşme becerisini

etkilemiştir. Sıçanlarda 1,1 mg/kg’lık dozlar (insandaki maksimum dozun 3 katı) östrojenle

ilgili siklusları etkilemiştir; 3 mg/kg’lık doz (insandaki maksimum dozun 9 katı) üreme

parametrelerini etkilemiştir. Olanzapin verilen sıçanların yavrularında fetal gelişimde gecikme

ve yavruların bedensel aktivite düzeylerinde geçici azalma saptanmıştır.

Mutajenite

Olanzapin hiçbir standart testte mutajenik ya da klastojenik etkiler göstermemiştir. Bu testler

arasında bakteriyel mutasyon testleri ve

in vitro

in vivo

memeli testleri de bulunmaktadır.

Karsinojenite

Sıçan ve farelerde gerçekleştirilen çalışmaların sonuçlarına göre, olanzapinin karsinojenik

olmadığı sonucuna varılmıştır.

6.

FARMASÖT

K ÖZELL

KLER

6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)

Kalsiyum silikat

Düşük sübstitüe hidroksipropil selüloz

Krospovidon

Aspartam (E-951)

Portakal aroması

Muz aroması

Silika kolloidal anhidrus

Magnezyum stearat

19 / 19

6.2. Geçimsizlikler

Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.

6.3. Raf ömrü

24 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

Işık ve nemden korumak için orijinal ambalajında saklayınız.

25ºC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

Kutuda, PA/PVC/Alu – PETP/Alu blister ambalajda, 28 adet

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ ve

‘Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

Ali Raif İlaç San. A.Ş.

Kağıthane /İSTANBUL

8. RUHSAT NUMARASI

2015/612

9. İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsatlandırma tarihi: 11.08.2015

Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ

Ozaprin Rapid uyutur mu?

OZAPRİN RAPİD'in aldığınızda uykulu hissetmeye neden olma riski bulunmaktadır. Böyle bir durumda araç ve makine kullanmayınız. Doktorunuza danışınız. OZAPRİN RAPİD aspartam ve laktoz içerir.

Ozaprin Rapid 5 mg nasıl kullanılır?

13-17 yaş arası ergenlerde tavsiye edilen başlangıç dozu 2,5-5 mg'dır. Uygun tedavi dozuna doktorunuz karar verecektir. OZAPRİN RAPİD tableti doktorunuzun tavsiyesi üzerine günde bir kez alınız. Tabletlerinizi her gün aynı zamanda alınız.

Ozaprin 5 mg kaç TL?

Sadece eczanelerde satılır..

Olanzapin nedir ne işe yarar?

Olanzapin şizofreni ve benzeri psikotik bozuklukların tedavisinde en az haloperidol kadar etkili olan tiyenobenzodiazepin türevi bir antipsikotiktir.