Show
Konu ile yapılmış en geniş kapsamlı ve çok uluslu bir çalışmanın sonuçlarına göre 11 yaşında ya da daha önce adet görmeye başlayan kadınlar erken menopoz açısından artmış risk altında. Üstelik bu kadınlar hayatları boyunca çocuk sahibi olmazlar ise erken menepoz riski daha da artıyor. Üreme sağlığı ile ilgili en prestijli dergilerden biri olan Human Reproduction dergisinin son sayısında yer alan çalışmada Birleşik Krallık, İskandinavya, Avusturalya ve Japonya’da yapılmış dokuz değişik çalışmaya katılan 51.450 kadının verileri değerlendirilmiş. Çalışmada 11 ya da daha erken yaşta adet görmeye başlayan kadınlar ilk kez 12-13 yaşında adet gören kadınlarla kıyaslandığında 40 yaşından önce doğal yollarla menopoza girme riskinin (prematür menopoz) %80 daha fazla olduğu saptanmış. Bu kadınların 40 ila 44 yaş arasında menepoza girme riski ise (erken menopoz) %30 daha fazla bulunmuş. Hayatı boyunca hiç hamile kalmamış ya da hiç çocuğu olmayan kadınlarda prematüre menopoz riski iki kat daha fazla bulunmuş. Adet kanamaları erken yaşta başlayan ve hayatı boyunca hiç hamile kalmamış kadınlar, 12 yaşından sonra adet görmeye başlayan ve en az iki çocuğu olan kadınlarla karşılaştırıldığında prematüre menopoz riski beş kat erken menopoz ise iki kat daha fazla bulunmuş. Gelir düzeyi yüksek gelişmiş ülkelerde genel popülasyonda prematüre menopoz %2, erken menopoz ise %7.6 oranında görülmektedir. Bu araştırmaya dahil olan kadınların çok büyük bir kısmı 1960 yılından önce doğan kadınlar. Üçte ikisi ise 1930-49 yılları arasında dünyaya gelmişler. O yıllarda doğum kontrol yöntemleri daha az kullanılmaktaydı. Benzer şekilde kısırlıkla ilgili tedaviler de bu kadar gelişmiş değildi. O yıllarda kız çocukları günümüz ile kıyaslandığında daha geç yaşlarda adet görmeye başlıyorlardı. Daha net olmak gerekirse o yıllarda 11 yaşında ya da daha önce adet görmeye başlayan kızların oranı %14 iken 1990 ve sonrası doğumlularda bu oran yaklaşık %18’dir. Çalışmanın sonuçları değerlendirilirken bu farklılıkların da gözününde bulundurulmasında yarar vardır. Cerrahi yoldan rahim ya da yumurtalıkların alınması nedeniyle menepoza giren kadınların dahil edilmediği bu araştırmanın başındaki Prof. Mishra günümüz kadınlarında prematüre menopoz görülme sıklığının eski ile kıyaslandığında daha yüksek olmasının beklenebileceğini ileri sürmekte. Çalışmanın tartışmalı noktalarından birisi çocuk sahibi olmayan kadınların kısırlık sorunu yaşadıkları ya da kendi istedikleri için mi çocuk sahibi olmadıkları konusuna açıklık getirmemesi. Bir başka değişle bu kadınlar istedikleri ve denedikleri halde çocuk sahibi olamamış kadınlar ise bu kısırlık sorunu aynı zamanda erken menopoza neden olan yumurtalık sorunu ile aynı olabilir. Öte yandan uygun aday bulamadıkları veya istemedikleri için çocuk sahibi olmamış kadınlar aslında erken menopoz açısından daha yüksek risk altında olmayabilir. Araştırmayı yapan ekibe göre bu çalışmadan çıkartılacak en önemli sonuç erken yaşta adet görmeye başlayan ve henüz çocuk sahibi olmamış 35 yaş civarı kadınlara erken menopozu tetikleyebilecek sigara içme gibi yaşamsal faktörleri de göz önünde tutarak düzgün danışmanlık verilmesinin ne kadar kritik olduğu. Bu araştırmaya göre erken yaşta adet görmeye başlayan ve henüz çocuk sahibi olmamış 35 yaş civarı kadınlara üreme potansiyellerinin korunması açısından yumurta dondurma konusunda detaylı danışmanlık verilmesi de son derece önemli gibi görünüyor.
Menopoz tıpkı bebeklik, ergenlik, cinsel olgunluk gibi hayatın bir dönemidir. Menopoz döneminde yumurtalıklardaki (overler) folikül miktarı azalır ve buna bağlı olarak östrojen üretimi azalır. Zamanla östrojen üretimi kesilir ve yumurtalıklar küçülür. Buna bağlı olarak adet döngüsü kesilir ve üreme yeteneği kaybolur. Menopoz sözcüğü Yunanca mens (ay) ve pause (durmak) sözcüklerinden türemiştir. Dünya Sağlık Örgütü, menopozu yumurtalıkların aktivitelerini kaybetmeleri sonucu adet döngüsünün kalıcı olarak kesilmesi olarak tanımlamaktadır. Menapoz yaşı dünya genelinde 45-55 yaştır. Yapılan çalışmalar Türkiye'de ortalama menopoz yaşının 46-48 olduğunu göstermektedir. Menopoz dönemi Dünya Sağlık Örgütü'nün sınıflandırmasına göre üç döneme ayrılır:
Menopoz oluşum biçimine göre de sınıflandırılır:
Menopoza girmeyi etkileyen faktörler nelerdir?
Premenopozal dönem rahatsızlıkları nelerdir?
Menopoz sonrası görülen belirtiler nelerdir?
Menopoz nasıl teşhis edilir?Menopozun tanısının erken konulması önemlidir. Çünkü menopozdaki kayıpların önemli bir kısmı ilk bir yılda gerçekleşir. Erken tanı erken tedaviyi sağlar. Seyrek adet gören, sıcak basmaları ve psikolojik rahatsızlıkları olan bir kadından adetin üçüncü günü alınan kanda FSH ve LH hormonları artmışsa menopoz tanısı konabilir. Düzensiz adet gören bir kadında FSH düzeyi 40 pg/ml üzerinde ise menopoz tanısı kesinlikle konur. FSH düzeyi 25-40 pg/ml arasında ise premenopoz olduğu, bu dönemdeki kadınların seyrek de olsa hamile kalabileceği düşünülür. Ancak düzensiz kanamaları olan her kadında gebelik ve düzensiz kanamaya sebep olan diğer hastalıklar araştırılmalı, ultrason yapılmalıdır. Menopozda cinsel yaşamMenopozla birlikte cinsel yaşam sona ermez. Östrojen azlığı nedeni ile cinsel organlarda küçülme olur. Buna bağlı olarak cinsel ilişki esnasında ağrı hissedilebilir. Ağrıyı azaltmak için yağlar kullanılır. Menopozda beslenme nasıl olmalıdır?
Menopozda yapılması gerekenlerMenopoz döneminde sık görülen sıcak basmalarına karşı hafif ve kat kat giymek gerekir. Böylece sıcak basması durumunda kıyafet azaltılabilir. Baharat ve kafeini azaltmak, sigara ve alkolden uzak durmak faydalıdır. Östrojen azlığına bağlı meydana gelen ağrılı cinsel birleşmeye karşı rahatlatıcı yağlar kullanılır. Düzenli cinsel ilişki sağlanması atrofiden korunmak için gereklidir. Osteoporozdan korunmak için günlük kalsiyum alımına dikkat etmek ve düzenli egzersiz yapmak önemlidir. Hekiminiz uygun görürse hormon replasman tedavisi uygulayabilir. Hormon replasman tedavisi nedir?Hormon replasman tedavisi (HRT) östrojen takviye tedavisidir. Hastaya düzenli olarak östrojen ve progesteron içeren ilaçlar verilir. Hormon tedavisinin amacı menopozla birlikte artan osteoporoz ve kalp-damar hastalıkları sıklığını azaltmaktır. Hormon tedavisinin bazı kadınlarda sık görülen sıcak basması, terleme, çarpıntı ve halsizlik gibi belirtilere de faydası vardır. Hormon replasman tedavisi menopoza bağlı kemik kaybını önler ve kemik kitlesini artırır. Buna bağlı kırık riskinde azalma olur. Kalp damar hastalıkları riskini azaltır. Tedavi cinsel yaşam üzerinde de olumlu etki gösterir. Ağız kuruluğu, ağızda kötü tat ve diş çürüklerinde azalma olur. Hormon tedavisi kimlere uygulanmaz?
HRT hem enjeksiyon şeklinde hem de ağızdan kullanılabilir. Vajinal krem şeklinde olanları da vardır. Bu tedaviyi alan hastalarda düzenli olarak meme ve rahim muayenesi ile kemik ölçümü yapılmalıdır.
Kadın Hastalıkları ve Doğum 23.6.2020 1317427 Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Menopoza girerken sık adet görülür mü?Düzenli adetlerden tam adetten kesilinen menopoz dönemine kadar olan döneme menopozal geçiş dönemi denir. Geçiş döneminde düzensiz adetler (sık görme, gecikerek adet görme, miktarca adet kanamasının fazla olması gibi) sık görülür.
Erken yaşta adet olan erken menopoza girer mi?Çalışmada 11 ya da daha erken yaşta adet görmeye başlayan kadınlar ilk kez 12-13 yaşında adet gören kadınlarla kıyaslandığında 40 yaşından önce doğal yollarla menopoza girme riskinin (prematür menopoz) %80 daha fazla olduğu saptanmış.
En erken ne zaman menopoza girilir?Yapılan araştırmalarda dünya genelinde ortalama menopoz yaşı 51 iken, ülkemizde ortalama menopoz yaşının yaklaşık 47-49 yaş olduğu gösteriliyor. 40 yaşından önce görülen menopoz ise erken menopoz olarak adlandırılıyor.
Menopoz başlangıcı nasıl belli olur?Premenopozal dönem rahatsızlıkları nelerdir?. Adet düzensizlikleri.. Yumurtlamada azalma.. Ateş basmaları. Aşırı terleme.. Depresif ruh hali.. Uyuyamama.. Gerginlik, sinirlilik.. İştah artışı. |